8 Temmuz 2007 Pazar

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar, cinsel ilişki ile hasta veya mikrobu taşıyan kişiden sağlıklı kişiye bulaşır. Kendinizin, eşinizin ve ailenizin sağlığını korumak için bu hastalıklardan korunmalısınız.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıkların çoğu tedavi edilebilir. Tedavi edilmediklerinde ise kısırlıktan ölüme kadar pek çok şeye neden olabilirler. Anne karnındaki bebekler ya da yeni doğmuş çocuklar için tehlike oluştururlar.

Bulaşma yolları*

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklarda en sık görülen bulaşma yolu korunmadan cinsel ilişkidir. Cinsel ilişkide bulunulan kişi sayısı arttıkça hastalık alma tehlikesi artar. Birden fazla kişiyle cinsel ilişkide bulunmak, başka eşleri de olan kişilerle cinsel ilişkide bulunmak tehlikelidir.

Kondom(kılıf) kullanmadan cinsel ilişki ile bulaşma olur. Erkekte meni, kadında vajina(hazne) sıvısı mikrobu taşır.

Cinsel ilişki sırasında meninin ;hazne, makat veya ağız ile teması bulaşmaya neden olur. Aynı şekilde hazne sıvısının penis(kamış) ya da ağızla teması bulaşmaya neden olabilir.

Meni veya meniden önce akan saydam sıvı ağızla temas ettiğinde cinsel yolla bulaşan hastalıklar bulaşabilir.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Nelerdir ?

Bel soğukluğu (Gonore):

En fazla rastlanılan cinsel yolla bulaşan hastalıklardandır. Erkeklerde sık ve ağrılı idrara çıkma ve bol akıntı görülür, kadınlarda ise bol akıntı, adet düzensizliği, sık ve ağrılı idrara çıkma olur. Karın içi iltihaplarına, kısırlığa ve üreme organlarında abselere neden olur.

Gebe kadında doğum kanalından bebeğe bulaşabilir. Yeni doğan bebekte körlük, akciğer enfeksiyonu gibi hastalıklara yol açar.

Hastalık bulaştıktan 2-3 hafta sonra belirtiler başlar. Tedavisi mümkün ve kolay bir hastalıktır. Her iki eşin birlikte tedavi olması gereklidir. Her iki eş de iyileşmeden cinsel ilişkide bulunulmamalıdır. Eğer kadın gebe ise ve eşinde belsoğukluğu şüphesi varsa kondomsuz(kılıfsız) ilişkide bulunmamalıdır.

Frengi(Sifiliz):

Cinsel ilişki ile bulaşır. Hastalığı yapan etkenin vücuda giriş yerinde şişkin ve ağrısız bir yara oluşur. Bütün vücudu etkileyen bir hastalıktır..

Ciltte döküntüler ve özellikle kasıklarda şişlikler görülür. Erken fark edildiğinde tedavi edilebilir. Annede varsa bebeğe geçebilir. Tedavi edilmeyip ilerlerse, sinir sistemine zarar vererek körlüğe veya sağırlığa yol açar. Kalp hastalıklarına, vücudun bazı bölgelerinde urlara ve ölüme neden olur.

Hastanın tedaviden sonra bir yıl boyunca doktor tarafından izlenmesi gereklidir. Hasta eşiyle birlikte tedavi olmalı ve tedavisi bitmadan cinsel ilişkide bulunmamalıdır.

Yumuşak çıban(Şankroid):

Cinsel ilişki ile bulaşır ve üreme organlarında ağrılı yaralar oluşur. Genellikle yaraya yakın kasıkta oluşan şişlikler zamanla büyür, çıbana dönüşür ve içindeki iltihap akar. Tedavisi kolaydır.

Hastalık bütün vücuda yayılmaz. Geniş çıbanların üzerine başka mikropların yerleşmesi iltihabı ilerletir. Yaraların iyileşmesi aylar alabilir. Eşlerin birlikte tedavi edilmesi gereklidir.

Klamidya Tricomatis:

Cinsel ilişki ile bulaşır. Erkeklerde ağrılı idrara çıkma ve sarı akıntı ile belli olur. Kadınlarda sarı köpüklü bir akıntı ile kendini belli eder. Karın içinde yaygın iltihaplanmalara neden olur, bu durum kısırlığa, üreme organlarında abselere neden olur.

Hamile kadınlarda yüksek ateş, düşük ve ölü doğuma yol açar. Doğum sırasında bebek annenin doğum kanalından mikrobu alabilir ve akciğerlerinde veya gözlerinde iltihaplar olabilir. Tedavisi kolaydır. Eşler birlikte tedavi olmalı ve hastalık iyileşmeden cinsel ilişkide bulunmamalıdırlar.

TricomonasVaginalis:

Cinsel ilişki ile bulaşır, bol, koyu renk ve kötü kokulu bir akıntı görülür. Tedavisi kolaydır. Eşlerin birlikte tedavi olması gerekir. İyileşme görülmezse tekrar sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Tedavi süresince kondom(kılıf) kullanılmalı ya da cinsel ilişkide bulunulmamalıdır.

Üreme organlarında uçuklar(Herpes Simpleks Virüs):

Erkek ve kadınlarda, üreme organlarında kaşıntılı ve ağrılı uçuk şeklinde sivilceler görülür ve çok ağrılı yaralara dönüşür. Bunlar kendiliğinden iyileşir, ancak tekrarlayabilir. Kesin tedavisi yoktur kullanılan ilaçlar belirtilerin azalmasını ve gerilemesini sağlar. İdrar yollarında hastalıklara, menenjite, kadınlarda rahim ağzı kanseri ve düşüklere neden olur. Bebek doğarken, annenin doğum kanalından hastalığı alabilir. Gözleri, deriyi ve sinir sistemini etkiler, bebek ölebilir.

İnsan Papillom Virüs:

Dış üreme organları ile erkeklerde idrar kanalının dışa açılan kısımlarında kadınlarda haznede, makat ve idrar kanalının dışa yakın kısımlarında görülen ağrısız karnıbahar görüntüsünde et kümeleridir. Tedavisi mümkündür. Hastanın eşinin de muayene olması ve tedavi süresince cinsel ilişkide bulunmamaları ya kondom(kılıf) kullanmaları gereklidir.

Tedavi edilmezse kümeler büyüyerek çevrelerindeki organlara zarar verir. Erkeklerde idrar kanalını kadınlarda doğum yolunu, idrar kanalını, makatı tıkayabilir. Bebekler mikrobu doğum sırasında anneden alabilir ve solunum yolunda oluşan siğiller bebekte solunum yolunu tıkayabilir.

Bulaşıcı Sarılık(Hepatit-B Virüsü):

Cinsel yolla ve kanla bulaşır. Bütün vücudu etkileyen bir hastalıktır. Karaciğerde büyüme ve hassaslık, idrar renginde koyulaşma ve sarılık, ateş, kusma görülür. Hastalığın salgın olduğu yerlerde aşı yapılabilir. Karaciğer iltihabı, siroz, karaciğerde kanser ve ölüme neden olabilir. Kesin tedavisi yoktur. Vücudu güçlendirici tedavi hastalığın zararını azaltır. Hasta ile yakın temasta olan kişilerin virüsü alıp almadığı incelendikten sonra aşı ya da başka önlemler uygulanır.

Hepatit-B(sarılık) cinsel yoldan başka, kan yolu ile de bulaşır. Hastalığı taşıyan kişiden kan nakli ile, hasta ile aynı iğnenin kullanılmasıyla, hasta ile aynı traş bıçağının kullanılmasıyla, kan kardeşi olmakla, yaraya çıplak elle dokunmakla bulaşır.

AIDS: Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biridir. Ayrıca, AIDS taşıyan kanla, kan bulaşmış araçlarla ve anneden bebeğe bulaşma anne karnında,doğum sırasında ve sütle de bulaşır. AİDS hastalığını taşıyan HIV virusu vücuda girdikten ancak 3 ay sonra kan testi ile saptanır. Bu teste "ELISA" testi denir. Vücuda giren HIV, AİDS hastalığı yapmayabilir. Ancak HIV taşıyanlar başkalarına bulaştırırlar.

AİDS tedavisi olmayan bir hastalıktır. Vücudun mikroplara karşı korunma sistemini bozarak bütün vücudu etkiler ve başka hastalıkların oluşmasına neden olur. HIV vücuda girdikten 5-10 yıl sonra AİDS ortaya çıkabilir. Hastalığın çıkma belirtileri arasında; sürekli halsizlik, nedeni bilinmeyen uzun süreli ateş, kilo kaybı, gece terlemeleri, cinsel organlarda uzun süreli yaralar ve tedavi ile geçmeyen mantarlar, zatürre sayılabilir. Vücudu güçlendiren tedavilerle hastanın yaşamı uzatılır.

HIV,virusu taşıyan kişinin kullandığı klozet, bardak, çatal, kaşık ile bulaşmaz. Tokalaşma, kucaklaşma, öpme ile bulaşmaz. Ancak ağız ağıza öpüşmede kanamaya yol açacak sert öpüşmeler, ağızdaki yaralar, öpüşmedem önce diş fırçalaması sırasında diş etlerinin kanamış olması bulaşmaya neden olabilir.

Sivrisinek ya da böcekler vasıtasıyla insanlara bulaşmaz. Ter, tükürük, gözyaşı, öksürük, idrar ve dışkıyla bulaşmaz.

Korunma yolları

a.Cinsel yolla bulaşan hastalıklarda korunma yollarının başında "hastalığı bulaştırabilecek davranışları yapmamak" gelir.

*Fazla sayıda kişiyle cinsel ilişki kurmak bulaşma tehlikesini arttırır.

Başkalarıyla cinsel ilişki kuranlarla özellikle bunu meslek olarak yapanlarla cinsel ilişki kurmak bulaşma tehlikesini arttırır.

Yukarda sayılan hastalık alınabilecek ilişkilerde kondomsuz(kılıfsız) ilişkiye girmek tehlikelidir.

HIV/AİDS ve hepatit B için, kanla bulaşma yoluna dikkat edilmeli ve gerek kuaför ve berber salonlarındaki araç gerecin gerekse eczane ve sağlık kuruluşlarındaki bize hizmette kullanılan araç gerecin temizliğinden emin olunmalıdır.

Kan alınması gerektiğinde alınan kanın hastalıklar açısından test edilip edilmediği sorulmalıdır.

Kan kardeşi olmak, aynı iğne ile iğne ya da aşı olmak, başkalarının yaralarına çıplak elle dokunmak bulaşma tehlikesini arttırır.

Aynı traş bıçağının ya da usturanın kullanılması yine bulaşma tehlikesini arttırır.

b.Özellikle üreme organlarında olan yara, bere, sivilce veya kaşıntıyla oluşan tahrişlerin hemen tedavi edilmesi gerekir. Bu yara bereler daha kolay hastalık almaya neden olur.

c. Korunma yollarında bir diğeri, asağıdaki hastalık belirtileri tanımak ve kendinde ya da eşinde benzer bir belirti görürse derhal sağlık kuruluşuna başvurmaktır.

*erkeklerde; sık idrara çıkma ve idrarda yanma, ağrı

*idrar sonrası veya sürekli kamıştan akıntı

*kadınlarda ; idrara çıkmada ağrı ve yanma ile sık idrara çıkma

*hazneden koyu renkli ve kötü kokulu akıntı ,

*erkelerde kamış yüzeyinde ağrılı yaralar ve kasıklarda elle hissedilen sertlikler

*her iki cinste de; cinsel birleşme sırasında ya da cinsel organlarda sürekli ağrı

*sık ölü doğumlar

*üreme organlarında siğiller

*üreme organlarında uçuğa benzer döküntüler, şiddetli ağrı

*makat veya perine (bacakların arasında kalan ve üreme organlarını örten kas dokusu) bölgesinde abseler.

BU BELİRTİLRİ FARKETTİĞİNİZDE DERHAL TETKİK VE TEDAVİ İÇİN SAĞLIK KURULUŞUNA BAŞVURUN !

e.Cinsel ilişki sırasında Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklardan korunmayı sağlayacak tek yöntem KONDOM(KILIF ) KULLANMAKTIR..

Sperm öldürücü krem, köpük ve fitillerin(spermisitler) de bazı mikroplara karşı kısmen koruyuculuğu vardır. Ancak bu maddeler tek başına korunmayı sağlamaz. Eğer spermisitler ve kondom birlikte kullanılırsa korunma oranı artar.

Hastalık taşıyabilecek kişilerle cinsel ilişkide bulunmamak da bir korunma yoludur.

Eşlerden birinde hastalık düşündürecek bir belirti varsa, cinsel ilişkide mutlaka kondom(kılıf) kullanmak ve tedaviyi birlikte olmak gerekir.

Hiç yorum yok:

Template Design | Elque 2007