Her yıl yaz aylarının en trendi haberleri arasında yer alıyor "zayıflama tüyoları". Karın bölgesinden, kalçasından, bacaklarından, kollarından ve tüm görüntüsünden rahatsız olanlar, güneşin yüzünü göstermesiyle birlikte zayıflama telaşına düşüyor.
Bu nedenle, güzellik salonları, zayıflamaya yönelik ilaçlar, çaylar ve daha niceleri zayıflamak isteyenlerin hizmetine sunuluyor. Ancak artık, aktarların ve doğal ürün satan marketlerin müşterileri kendi tercih ettikleri bitkilerden oluşturdukları çayları hazırlayıp içiyorlar.
Kimi tadını sevdiği ve yağ yaktığını bildiği bir otu, bir başka ter attırıcı ot ile birleştiriyor. Kimi ise zararsız olduğu kanıtlanan beş, altı çeşit otu demleme yöntemiyle içmeyi tercih ediyor. Biz de bu haberi yaparken aynı bilgiden yola çıktık. Çünkü bir arkadaşımızın yakını bu tür bir bitki karışımından oluşturduğu çaylarla iki ayda 5 kilo verdiğini söylüyordu. Acaba bu ne kadar mümkündü, karışımların zararları olabilir miydi?
Konuyla ilgili olarak konuştuğumuz ve uzun yıllardır doğal ürünler satan Elek Gıda Doğal Ürün Marketi sahibi Hatice Yeni bu yaz kadınların, zayıflama çayları yerine kendi oluşturdukları karışımları tercih ettiklerini belirtiyor ve bu bitkiler hakkında bilgi veriyor. Hatice Yeni, biberiye, funda, kiraz sapı, rezene, mısır püskülü karışından oluşan çayın hiçbir zararı olmadığını ve bu bitkilerin çoğunun idrar söktürücü ve toksun attırıcı özellikler içerdiğini söylüyor. Funda ve biberiye ise kandaki yağları yakma özelliğine sahip oldukları için ayrıca tercih ediliyor.
Ancak bu çayları hazırlarken bitkilerin kesinlikle kaynatılmaması önemle belirtiliyor. Aksine kaynamış suyun içinde on dakika bekletilerek demlenmesi ve günde bir ya da iki fincandan fazla da tüketilmemesi gerekiyor. Ve bitki kürlerinin iki ay kullanımından sonra da bu küre bir ay ara verilmesi lazım.
Doğal diye çok fazla tüketmeyin
Yeditepe Üniversitesi Farmakoloji Anabilim dalı Başkanı Prof. Dr. Mehveş Ece Genç ise bitkilerin içeriğinde pek çok kimyasal bulunabileceğine dikkat çekiyor ve "bir ilaç haline getirilmedikleri için bitkilerin içindeki bu maddelerden biri sağlığa zararlı olabilir. O nedenle çok içmemek lazım. Bitkidir, doğadandır diye rahatlıkla kullanmak yanlış olur" diyor.
Genç, binlerce aktif kimyasal barındıran bitkiler ancak saflaştırıldığında sonuçtan emin olunabileceğini belirtiyor. Genç'e göre; kiraz sapı suyu gerçekten zayıflatıyor olabilir ama buna rağmen çok fazla içmemek ve hatta az miktarda alıp sonuçlarına bakmak lazım.
Bitkiler yağları yakmaz
Bitki evi firmasının sahibi ve bitkilerle ilgili yedi kitabı yayınlanan H. Kemal Çağın ise konuya biraz ilginç yaklaşıyor. Çağın, bitkilerin yağ yakma özelliklerinin olmadığını ama idrar söktürücü, ödem artırıcı özelliklerinin yoğun olduğunu ve zayıflamak isteyenlerin, spor yapmadan sadece bitki çayı içerek zayıflamalarının zor olduğunu belirtiyor.
Çağın: "Popüler kültür ile evrensel kültürün bir arada varolmaya çalıştığı dünyamızda, 300 yıldır üzerinde bilimsel araştırmalar yapılan bitkiler hakkında bugüne kadar binlerce bilimsel makale yayınlandı. Üniversitelerin botanik ve eczacılık bölümleri konu hakkında pek konuşmasa da, Türkiye?de herkesin her konuda bilirkişilik yaparak, bir iddia ile ortaya çıkması inanın konunun uzmanı olan bizleri güldürüyor. Çünkü; aktarlardan başlayarak Türk Dil Kurumu sözlüklerine, ansiklopedilerden devamla şifalı bitkiler üzerine yazılmış kitaplara kadar pek çok kaynakta, bilgiler ya yetersiz ya da yanlış" diyor.
Çağın ile zayıflama çayları üzerine konuştuk.
Zayıflama sağlayan bitkiler hangileridir ve özellikleri nelerdir?
Zayıflama sağlayan bitkiler; piyasadaki adları ile Atkuyruğu, Sinameki, Ihlamur, Çobanpüskülü, Böğürtlen, Kuşkirazı, Mısır püskülü, Yabangülü, Yeşil çay, Isırgan otudur.
Yine sırasıyla, Atkuyruğu; idrar artırıcı, terletici, Sinameki; müshil etkisiyle, Ihlamur; terletici, idrar söktürücü; Çobanpüskülü; piyasadaki adıyla (Mate çayı) idrar arttırıcı ve terletici özelliğiyle, Böğürtlen idrar söktürücü ve terletici ve güçlendirici etkisiyle, Kuşkirazı sapı idrar arttırıcı, meyvesi kanı sulandırıcı ve temizleyici, yaprağı müshil etkisiyle; Mısırpüskülü dişi çiçeklerinin püskülleriyle idrar söktürücü ve taş düşürücü, Yabangülü idrar söktürücü, terletici ve C vitamini ile güçlendirici etkisiyle, Yeşilçay antioksidan yani kan temizleyici ve kolesterol düşürücü etkisiyle, Isırganotu ise idrar söktürücü, kan temizleyici, iltihap giderici ve güçlendirici etkisiyle tanınırlar.
Zayıflama sağlayan bitki kombinasyonlarından örnekler verebilir misiniz? Genel olarak, bitkilerin yağ yakma özelliği yoktur. Bir tek silymarin, (safrakesesinin salgıladığı madde gibi parçalayıcı ve karaciğerle direkt bağlantısı olan silymarin) maddesi etkilidir. O da devedikeni türlerinden Meryem ana dikeninde bulunur. Bir de enginar içindeki Ciarin aynı etkilere haizdir. Kandaki yağı parçalar, bu da kolesterolün düşmesine yol açar. Ayrıca, karaciğerin yağlanmasını önler ve safrakesesini iyileştirir. Bu durumda en iyi kombinasyon egzersiz yapmak olmalıdır. Egzersiz yapmak ve karın doyurmakla beslenmeyi birbirine karıştırmamaktır. Bitkiler ancak ve ancak doğal yaşama biçimleri seçildiğinde destekleyicidir. Örneğin, Japon ayvasında bol miktarda pektin bulunur. Bu madde bir numaralı kolesterol düşürücüdür; ama sarımsaktaki alliin maddesi de aynı işi yapar.
Veya üzüm çekirdeğindeki oligomerik proantosiyanidin de kan temizleyicidir. Ya da tansiyonu dengeleyecekseniz yeşil mercimekteki choline (tansiyondüşürücü) ya da karpuz çekirdeğindeki (Citrullus lanatus) cucurbocitrin maddesi kan basıncını düşürücü olarak gayet etkili olabilir. Bu liste uzayıp gider. Bir bitki kombinasyonu olarak, size şimdilik şunu tavsiye edebilirim; sabahları blendırdan geçireceğiniz iki elma, bir nar veya dört kum havucu, iki sap kereviz, bir avuç maydanoz, 2 diş sarımsak dönüşümlü olarak bir haftalık kür olarak içebilirsiniz.
Hangi bitki karışımları zararlıdır?
İçerikleri hakkında bilgi sahibi olmadıklarımız veya yeterli bilgi sahibi olmadıklarımız ya da kullanıcının özel durumlarını bilmeden tavsiye edilenler. (ilaçların prospektüslerinde de şöyle yazar: "Beklenmeyen bir etki görüldüğünde doktorunuza başvurunuz.") Böylesi körü körüne tavsiyelerle aslında hiçbir şey tüketilmemelidir. Tıpta doze edilen her şey klinik araştırmalardan geçmiş tüm ilaçlar güvenli olarak tüketilebilir. Çünkü; zehir ve panzehir olayını unutmamak gerekir. Yiyeceklerimiz için bile geçerlidir bu kural. Çok yediğimizde zehir, az yediğimizde ise panzehir vazifesi görür gıdalar. Bitkilerden konuşacak olursak, örneğin; ardıç meyvesi zayıflama çaylarında kullanılır. İdrar arttırıcı, terletici ve antiseptiktir. Ama uzun süre kullanılırsa, böbrekleri tahriş eder. Ya da müshil etkisiyle bilinen yalancı sinameki yaprakları %3 oranında infüze edilerek kullanılır; fakat tohumları zehirlidir, kusturucu etki yapar. Yine atkuyruğu diğer adıyla kırkkilitotu içinde salisilik asit, tanen, palustrin, nikotin alkaloitleri taşır. İdrar arttırıcı, taş ve kum düşürücüdür. Zayıflama çaylarında kullanılır. Fakat genç sürgünleri sığır ve atlarda zehirlenmelere yol açar (kurutma ile bu zehirlilik hali geçmez.) Biliyorsunuz ki, nikotin maddesi alkaloit olarak böcek öldürücü ilaçlarda kullanılır. (%1 infüzyon bu bitki için tıbbi olarak öngörülen miktar budur). Nasıl ki, hayatımızda şehirlerde araçlardan aldığımız kurşun yüklü egzoz gazı bizde felç gibi sonuçlara yol açıyorsa, bitkilerden de düzenli olarak aldığımız alkaloitler vücudumuzda zaman içinde birikip bizleri hasta edebilir. Tıpkı, kırkkilitotu, atkuyruğundaki nikotin gibi. Fakat Latinlerin "benzer benzeri iyileştirir-Similibar similibus curantur" diye bir deyişi vardır. Bu deyişe göre; yulafın içindeki niyasin (nikotinik asit) nikotinin zehirli etkisini tesirsiz hale getirebilir. Bu yüzden; yeşil yulaf mukoza koruyucu ve bağırsakları çalıştırıcı özelliği ve lifli yapısıyla hemen öne çıkar. Örneğin; Quercetin özelliği ile (Quercetin meşe özü demektir.) Bu öz, iltihap giderici ve kan temizleyicidir.
Bu bitki çayları ne kadar süre ile içilmeli?
Bu tür ürünler tıpkı antibiyotik tedavisine benzer. Eğer diş hekiminiz çürüğünüz için bu tedaviyi verdiyse, günde 3 kez sekiz saatte bir 500 mg kullanacaksanız. Bunun gibi bir strateji ile 10 günlük kürler yeterlidir. Örneğin; kolesterole karşı yoğurtotu gibi kan temizleyici bitkilerden biri seçilir. Bu bitkinin içeriği polyphenol asitleri, asperuosid, flavonoid, tanen?den oluşur. Buna göre, sabahları aç karnına bir ölçek taze yoğurtotu ve dokuz ölçek su infüze edilerek içilir veya ısırganotu veya aynısefa. Ara öğünlerde terletici bitkiler, idrar arttırıcı (örneğin,böğürtlen çayı; içeriği tanen, organik asitler, meyve asitleri, C vitamini) kuvvetlendirici, terletici ve idrar söktürücü olarak etkili olacaktır. Veya yabangülü ya da ıhlamur gibi.
Zayıflamada en etkili bitkiler hangileridir?
Zayıflamada bence, hem bağışıklık sistemini hem sindirim sistemini koruyucu hem de idrar arttırıcı, kendimizi hafif hissetmemizi sağlayan terletici bitkiler önemlidir. Buna göre; mayıs papatyası; idrar arttırıcı ve sindirimi kolaylaştırıcı, Zencefil (Zingiber officinale) toksin atıcı, sindirimi kolaylaştırıcı, Karahindiba güç verici, kan temizleyici, Ekinezya bağışıklık sistemini güçlendirici ve kan temizleyici ve son olarak Keten tohumu sindirimi sistemini koruyucu, yumuşatıcı, karaciğeri destekleyici.
Not: Yalnız ketentohumu kolay küflenen ve bozulan bir ürün olduğu için, tıbbi bitkiler kapsamında eczanelerde satılmalıdır.
Zayıflama çaylarındaki bitkilerin faydaları
Mısır püskülü:
Taş yapıcı idrar yolları hastalıklarında, kalp ödeminde ve başka ödemlerde olduğu kadar, böbrek iltihabı, mesane nezlesi, romatizma ve gut hastalığında da başarıyla kullanılabilir. Ayrıca, çocukların ve yaşlıların yatağa işeme hallerinde ve böbrek sancılarında da yardımcı olur. Tüm bu rahatsızlıklarda, her 2-3 saatte bir yemek kaşığı dolusu çay alınmalıdır.
Kiraz Sapı:
Meyveleri taze veya kurutulmuş olarak tüketilebilen kiraz idrar söktürücü özelliğiyle, böbreklerin dostu. Vücudu zehirli maddelerden temizliyor. Ürik asit ve ürat tuzlarının vücuttan atılmasını sağladığı için romatizma ve gut hastalıklarıyla eklem kireçlenmesi ve damar sertliğinin tedavisinde de kullanılıyor. Ayrıca yapısında bulunan kinik asit ile böbreklerin taş ve kum yapmasını önlediği ve varsa zamanla döktüğü, ayrıca safra kesesi taşının dökülmesine de yardımcı olduğu biliniyor. Vücuttaki fazla suyun atılmasıyla, dolaylı olarak zayıflamaya da yardımcı oluyor.
Rezene:
Bir kültür bitkisi. Sindirim sistemi kramplarını çözücü etkiye de sahip. Rezene, anasonla eşit oranda karıştırıldığında, hem daha etkili, hem de daha lezzetli olur. Sindirim sorunlarından kaynaklanan baş ağrılarını dindirir. Kısaca ve genellikle, sindirim zorlukları, şişkinlik, iştahsızlık, balgamlanma, adet görme zorlukları, yetersiz süt salgılama, karaciğer ve safrakesesi rahatsızlıkları, göz kapağı iltihabı ve sinirlilik hallerine karşı başarıyla kullanılabilir.
Funda:
İhtivâ ettiği "ericolin" isimli bir glikozit maddesi, idrar yolları taşlarına karsı idrar söktürücü olarak, sulu hülâsâ halinde kullanılır. Funda ayrıca, ishal ve böbrek taşları tedavisinde kullanılır. Zeytinyağı ile hazırlanan merhemi çıban ve egzamada faydalıdır. Zayıflamak için de kullanıldığı biliniyor.
Biberiye
Hazımsızlığı giderir. Çarpıntıyı keser. Yarım baş ağrılarını giderir. Baş dönmesini keser. İdrar ve adet söktürür. Safra ifrazatını arttırır.
Füsun SAKA
Kimi tadını sevdiği ve yağ yaktığını bildiği bir otu, bir başka ter attırıcı ot ile birleştiriyor. Kimi ise zararsız olduğu kanıtlanan beş, altı çeşit otu demleme yöntemiyle içmeyi tercih ediyor. Biz de bu haberi yaparken aynı bilgiden yola çıktık. Çünkü bir arkadaşımızın yakını bu tür bir bitki karışımından oluşturduğu çaylarla iki ayda 5 kilo verdiğini söylüyordu. Acaba bu ne kadar mümkündü, karışımların zararları olabilir miydi?
Konuyla ilgili olarak konuştuğumuz ve uzun yıllardır doğal ürünler satan Elek Gıda Doğal Ürün Marketi sahibi Hatice Yeni bu yaz kadınların, zayıflama çayları yerine kendi oluşturdukları karışımları tercih ettiklerini belirtiyor ve bu bitkiler hakkında bilgi veriyor. Hatice Yeni, biberiye, funda, kiraz sapı, rezene, mısır püskülü karışından oluşan çayın hiçbir zararı olmadığını ve bu bitkilerin çoğunun idrar söktürücü ve toksun attırıcı özellikler içerdiğini söylüyor. Funda ve biberiye ise kandaki yağları yakma özelliğine sahip oldukları için ayrıca tercih ediliyor.
Ancak bu çayları hazırlarken bitkilerin kesinlikle kaynatılmaması önemle belirtiliyor. Aksine kaynamış suyun içinde on dakika bekletilerek demlenmesi ve günde bir ya da iki fincandan fazla da tüketilmemesi gerekiyor. Ve bitki kürlerinin iki ay kullanımından sonra da bu küre bir ay ara verilmesi lazım.
Doğal diye çok fazla tüketmeyin
Yeditepe Üniversitesi Farmakoloji Anabilim dalı Başkanı Prof. Dr. Mehveş Ece Genç ise bitkilerin içeriğinde pek çok kimyasal bulunabileceğine dikkat çekiyor ve "bir ilaç haline getirilmedikleri için bitkilerin içindeki bu maddelerden biri sağlığa zararlı olabilir. O nedenle çok içmemek lazım. Bitkidir, doğadandır diye rahatlıkla kullanmak yanlış olur" diyor.
Genç, binlerce aktif kimyasal barındıran bitkiler ancak saflaştırıldığında sonuçtan emin olunabileceğini belirtiyor. Genç'e göre; kiraz sapı suyu gerçekten zayıflatıyor olabilir ama buna rağmen çok fazla içmemek ve hatta az miktarda alıp sonuçlarına bakmak lazım.
Bitkiler yağları yakmaz
Bitki evi firmasının sahibi ve bitkilerle ilgili yedi kitabı yayınlanan H. Kemal Çağın ise konuya biraz ilginç yaklaşıyor. Çağın, bitkilerin yağ yakma özelliklerinin olmadığını ama idrar söktürücü, ödem artırıcı özelliklerinin yoğun olduğunu ve zayıflamak isteyenlerin, spor yapmadan sadece bitki çayı içerek zayıflamalarının zor olduğunu belirtiyor.
Çağın: "Popüler kültür ile evrensel kültürün bir arada varolmaya çalıştığı dünyamızda, 300 yıldır üzerinde bilimsel araştırmalar yapılan bitkiler hakkında bugüne kadar binlerce bilimsel makale yayınlandı. Üniversitelerin botanik ve eczacılık bölümleri konu hakkında pek konuşmasa da, Türkiye?de herkesin her konuda bilirkişilik yaparak, bir iddia ile ortaya çıkması inanın konunun uzmanı olan bizleri güldürüyor. Çünkü; aktarlardan başlayarak Türk Dil Kurumu sözlüklerine, ansiklopedilerden devamla şifalı bitkiler üzerine yazılmış kitaplara kadar pek çok kaynakta, bilgiler ya yetersiz ya da yanlış" diyor.
Çağın ile zayıflama çayları üzerine konuştuk.
Zayıflama sağlayan bitkiler hangileridir ve özellikleri nelerdir?
Zayıflama sağlayan bitkiler; piyasadaki adları ile Atkuyruğu, Sinameki, Ihlamur, Çobanpüskülü, Böğürtlen, Kuşkirazı, Mısır püskülü, Yabangülü, Yeşil çay, Isırgan otudur.
Yine sırasıyla, Atkuyruğu; idrar artırıcı, terletici, Sinameki; müshil etkisiyle, Ihlamur; terletici, idrar söktürücü; Çobanpüskülü; piyasadaki adıyla (Mate çayı) idrar arttırıcı ve terletici özelliğiyle, Böğürtlen idrar söktürücü ve terletici ve güçlendirici etkisiyle, Kuşkirazı sapı idrar arttırıcı, meyvesi kanı sulandırıcı ve temizleyici, yaprağı müshil etkisiyle; Mısırpüskülü dişi çiçeklerinin püskülleriyle idrar söktürücü ve taş düşürücü, Yabangülü idrar söktürücü, terletici ve C vitamini ile güçlendirici etkisiyle, Yeşilçay antioksidan yani kan temizleyici ve kolesterol düşürücü etkisiyle, Isırganotu ise idrar söktürücü, kan temizleyici, iltihap giderici ve güçlendirici etkisiyle tanınırlar.
Zayıflama sağlayan bitki kombinasyonlarından örnekler verebilir misiniz? Genel olarak, bitkilerin yağ yakma özelliği yoktur. Bir tek silymarin, (safrakesesinin salgıladığı madde gibi parçalayıcı ve karaciğerle direkt bağlantısı olan silymarin) maddesi etkilidir. O da devedikeni türlerinden Meryem ana dikeninde bulunur. Bir de enginar içindeki Ciarin aynı etkilere haizdir. Kandaki yağı parçalar, bu da kolesterolün düşmesine yol açar. Ayrıca, karaciğerin yağlanmasını önler ve safrakesesini iyileştirir. Bu durumda en iyi kombinasyon egzersiz yapmak olmalıdır. Egzersiz yapmak ve karın doyurmakla beslenmeyi birbirine karıştırmamaktır. Bitkiler ancak ve ancak doğal yaşama biçimleri seçildiğinde destekleyicidir. Örneğin, Japon ayvasında bol miktarda pektin bulunur. Bu madde bir numaralı kolesterol düşürücüdür; ama sarımsaktaki alliin maddesi de aynı işi yapar.
Veya üzüm çekirdeğindeki oligomerik proantosiyanidin de kan temizleyicidir. Ya da tansiyonu dengeleyecekseniz yeşil mercimekteki choline (tansiyondüşürücü) ya da karpuz çekirdeğindeki (Citrullus lanatus) cucurbocitrin maddesi kan basıncını düşürücü olarak gayet etkili olabilir. Bu liste uzayıp gider. Bir bitki kombinasyonu olarak, size şimdilik şunu tavsiye edebilirim; sabahları blendırdan geçireceğiniz iki elma, bir nar veya dört kum havucu, iki sap kereviz, bir avuç maydanoz, 2 diş sarımsak dönüşümlü olarak bir haftalık kür olarak içebilirsiniz.
Hangi bitki karışımları zararlıdır?
İçerikleri hakkında bilgi sahibi olmadıklarımız veya yeterli bilgi sahibi olmadıklarımız ya da kullanıcının özel durumlarını bilmeden tavsiye edilenler. (ilaçların prospektüslerinde de şöyle yazar: "Beklenmeyen bir etki görüldüğünde doktorunuza başvurunuz.") Böylesi körü körüne tavsiyelerle aslında hiçbir şey tüketilmemelidir. Tıpta doze edilen her şey klinik araştırmalardan geçmiş tüm ilaçlar güvenli olarak tüketilebilir. Çünkü; zehir ve panzehir olayını unutmamak gerekir. Yiyeceklerimiz için bile geçerlidir bu kural. Çok yediğimizde zehir, az yediğimizde ise panzehir vazifesi görür gıdalar. Bitkilerden konuşacak olursak, örneğin; ardıç meyvesi zayıflama çaylarında kullanılır. İdrar arttırıcı, terletici ve antiseptiktir. Ama uzun süre kullanılırsa, böbrekleri tahriş eder. Ya da müshil etkisiyle bilinen yalancı sinameki yaprakları %3 oranında infüze edilerek kullanılır; fakat tohumları zehirlidir, kusturucu etki yapar. Yine atkuyruğu diğer adıyla kırkkilitotu içinde salisilik asit, tanen, palustrin, nikotin alkaloitleri taşır. İdrar arttırıcı, taş ve kum düşürücüdür. Zayıflama çaylarında kullanılır. Fakat genç sürgünleri sığır ve atlarda zehirlenmelere yol açar (kurutma ile bu zehirlilik hali geçmez.) Biliyorsunuz ki, nikotin maddesi alkaloit olarak böcek öldürücü ilaçlarda kullanılır. (%1 infüzyon bu bitki için tıbbi olarak öngörülen miktar budur). Nasıl ki, hayatımızda şehirlerde araçlardan aldığımız kurşun yüklü egzoz gazı bizde felç gibi sonuçlara yol açıyorsa, bitkilerden de düzenli olarak aldığımız alkaloitler vücudumuzda zaman içinde birikip bizleri hasta edebilir. Tıpkı, kırkkilitotu, atkuyruğundaki nikotin gibi. Fakat Latinlerin "benzer benzeri iyileştirir-Similibar similibus curantur" diye bir deyişi vardır. Bu deyişe göre; yulafın içindeki niyasin (nikotinik asit) nikotinin zehirli etkisini tesirsiz hale getirebilir. Bu yüzden; yeşil yulaf mukoza koruyucu ve bağırsakları çalıştırıcı özelliği ve lifli yapısıyla hemen öne çıkar. Örneğin; Quercetin özelliği ile (Quercetin meşe özü demektir.) Bu öz, iltihap giderici ve kan temizleyicidir.
Bu bitki çayları ne kadar süre ile içilmeli?
Bu tür ürünler tıpkı antibiyotik tedavisine benzer. Eğer diş hekiminiz çürüğünüz için bu tedaviyi verdiyse, günde 3 kez sekiz saatte bir 500 mg kullanacaksanız. Bunun gibi bir strateji ile 10 günlük kürler yeterlidir. Örneğin; kolesterole karşı yoğurtotu gibi kan temizleyici bitkilerden biri seçilir. Bu bitkinin içeriği polyphenol asitleri, asperuosid, flavonoid, tanen?den oluşur. Buna göre, sabahları aç karnına bir ölçek taze yoğurtotu ve dokuz ölçek su infüze edilerek içilir veya ısırganotu veya aynısefa. Ara öğünlerde terletici bitkiler, idrar arttırıcı (örneğin,böğürtlen çayı; içeriği tanen, organik asitler, meyve asitleri, C vitamini) kuvvetlendirici, terletici ve idrar söktürücü olarak etkili olacaktır. Veya yabangülü ya da ıhlamur gibi.
Zayıflamada en etkili bitkiler hangileridir?
Zayıflamada bence, hem bağışıklık sistemini hem sindirim sistemini koruyucu hem de idrar arttırıcı, kendimizi hafif hissetmemizi sağlayan terletici bitkiler önemlidir. Buna göre; mayıs papatyası; idrar arttırıcı ve sindirimi kolaylaştırıcı, Zencefil (Zingiber officinale) toksin atıcı, sindirimi kolaylaştırıcı, Karahindiba güç verici, kan temizleyici, Ekinezya bağışıklık sistemini güçlendirici ve kan temizleyici ve son olarak Keten tohumu sindirimi sistemini koruyucu, yumuşatıcı, karaciğeri destekleyici.
Not: Yalnız ketentohumu kolay küflenen ve bozulan bir ürün olduğu için, tıbbi bitkiler kapsamında eczanelerde satılmalıdır.
Zayıflama çaylarındaki bitkilerin faydaları
Mısır püskülü:
Taş yapıcı idrar yolları hastalıklarında, kalp ödeminde ve başka ödemlerde olduğu kadar, böbrek iltihabı, mesane nezlesi, romatizma ve gut hastalığında da başarıyla kullanılabilir. Ayrıca, çocukların ve yaşlıların yatağa işeme hallerinde ve böbrek sancılarında da yardımcı olur. Tüm bu rahatsızlıklarda, her 2-3 saatte bir yemek kaşığı dolusu çay alınmalıdır.
Kiraz Sapı:
Meyveleri taze veya kurutulmuş olarak tüketilebilen kiraz idrar söktürücü özelliğiyle, böbreklerin dostu. Vücudu zehirli maddelerden temizliyor. Ürik asit ve ürat tuzlarının vücuttan atılmasını sağladığı için romatizma ve gut hastalıklarıyla eklem kireçlenmesi ve damar sertliğinin tedavisinde de kullanılıyor. Ayrıca yapısında bulunan kinik asit ile böbreklerin taş ve kum yapmasını önlediği ve varsa zamanla döktüğü, ayrıca safra kesesi taşının dökülmesine de yardımcı olduğu biliniyor. Vücuttaki fazla suyun atılmasıyla, dolaylı olarak zayıflamaya da yardımcı oluyor.
Rezene:
Bir kültür bitkisi. Sindirim sistemi kramplarını çözücü etkiye de sahip. Rezene, anasonla eşit oranda karıştırıldığında, hem daha etkili, hem de daha lezzetli olur. Sindirim sorunlarından kaynaklanan baş ağrılarını dindirir. Kısaca ve genellikle, sindirim zorlukları, şişkinlik, iştahsızlık, balgamlanma, adet görme zorlukları, yetersiz süt salgılama, karaciğer ve safrakesesi rahatsızlıkları, göz kapağı iltihabı ve sinirlilik hallerine karşı başarıyla kullanılabilir.
Funda:
İhtivâ ettiği "ericolin" isimli bir glikozit maddesi, idrar yolları taşlarına karsı idrar söktürücü olarak, sulu hülâsâ halinde kullanılır. Funda ayrıca, ishal ve böbrek taşları tedavisinde kullanılır. Zeytinyağı ile hazırlanan merhemi çıban ve egzamada faydalıdır. Zayıflamak için de kullanıldığı biliniyor.
Biberiye
Hazımsızlığı giderir. Çarpıntıyı keser. Yarım baş ağrılarını giderir. Baş dönmesini keser. İdrar ve adet söktürür. Safra ifrazatını arttırır.
Füsun SAKA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder