28 Şubat 2007 Çarşamba

Yataktaki monotonluğa son!

Tekdüze giden gecelerden sıkıldınız mı? Gecelerinizi renklendirecek, sevgilinizi ateşleyecek önerilerimizi uygulamaya ne dersiniz? Romantizmi artırın: Sevgilinizle birlikte güzel bir gece geçirmeyi planları yaparken bazı detayları da sakın ihmal etmeyin. Yakılan birkaç mum, odaya yayılan hoş bir koku ve hafifçe çalan romantik bir müzik romantizmin doruğa ulaşmasında en büyük yardımcılarınız olacak. Böylece partnerinizi baştan çıkarmanız da çok kolaylaşacak.

Rahat ama seksi giyinin: Kendinizi seksi hissetmeniz için öncelikle rahat olmanız gerekli. Eğer vücudunuzun herhangi bir bölümüyle ilgili rahatsızlık duyuyorsanız uygun iç çamaşırlarıyla bu kusuru kolaylıkla saklayabilirsiniz. Güven afrodizyak gibidir ve yatak odasında ne kadar iyi görünürseniz o kadar güzel bir gece geçirirsiniz.

Beklenmeyeni yapın: İlişkinizdeki monotonluğu ortadan kaldıracak tek şey şaşırtıcı bir şeyler yapmaktır. Küçük sürprizler, şaşırtıcı dokunuşlar...

Partnerinizin ne istediğini düşünün: Seks hayatınızda yeni bir adım atmak istiyorsanız partnerinizi memnun etmek için zaman harcayın. İlişki sırasında kulağına hoş şeyler fısıldayın.

Sadece kendi isteklerinize yoğunlaşın: Onlara ne istediğinizi söyleyin. İster inanın ister inanmayın ama erkekler sizi neyin harekete geçirdiğini bilmek ister. Hatta buna önem verirler. Sizi memnun etmekten gurur duyarlar. Asıl önemli olanın ikinizin de mutlu olması gerektiğini unutmayın ve bunun için çaba sarf edin.

Yeni bir yer deneyin: Mekan değişikliği yaparak seks hayatınıza biraz yenilik ve heyecan katabilirsiniz. Bir otel odası kiralayın, başka bir odayı deneyin ya da hiç akla gelmeyecek yerler seçin... Unutmayın seçeneklerin sonu yoktur.

Duygularınızı saklamayın: Kendinizi ve duygularınızı açığa vurmaktan sakın korkmayın ve bu konuda mümkün olduğunca kendinizi özgür hissedin. Nasıl hissettiğinizi dile getirin ve hoşlandığınız şeyleri yapmaktan asla çekinmeyin.

Konuşmadan harekete geçin: Sessizlik kimi zaman heyecanlandırıcı olabilir. Bu fikir özellikle partneriniz eve geldiği anda hiç konuşmadan onu çekip birlikte olduğunuz zaman işe yarayabilir.

Buz ya da filmler işinize yarayabilir: Yeni bir şeyler denemeye ne dersiniz? İlişkiniz zaten mükemmelse yeni bir şey denemek onu daha da değerli kılacaktır. Göz bağı, filmler, buz, oyuncaklar… Bu arada isterseniz sadece kendiniz hayal edin ya da partnerinizle paylaşın ama fantezileri de sakın yabana atmayın. Asıl önemlisi yaratıcı olmak.

Her dokunuş önemlidir: Seksten aldığınız keyfi arttırmak istiyorsanız yeni pozisyonlar denemelisiniz. Bu tabii ki alıştığınız ve hoşunuza gidenleri unutmanız anlamına gelmiyor ama denemekten de korkmayın. Böylece rutinden kurtulmuş olacaksınız. Aldığınız zevki görünce emin olun siz de çok şaşıracaksınız.

Stres seks hayatını vuruyor!

18 Şubat 2007 Pazar

Cinsellik kadınları güzelleştiriyor

Seks hayatı düzenli kadınların güzel ve sağlıklı kaldıkları belirlendi.

Güzel olmak için yalnızca kremler ya da bitki özleriyle bakım uygulamak gerektiğini düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Artık güzelleşmenin seks yaparak da mümkün olduğu kanıtlandı. 3 bin 500 Amerikalı kadın üzerinde araştırma yapan bilimadamları, cinsel yaşamından memnun olan ve uzun yıllar seks yapan kadınların genç ve güzel kaldığını ortaya çıkarttı.



Mutluluk hormonu salgılanıyor
Seks sırasında kan basıncının artması, kasların çalışması ve mutluluk hormonunun aşırı derecede salgılanması kalıcı güzellikte önemli etkenler arasında. Haftada 3 defa seks yapan kadınlar, en az 10 yaş daha genç ve güzel görünüyorlar!

Stresi de önlüyor
İyi bir cinsel hayatın, beyin için de yararı büyük. Bunun sebebi ise beynin cinsel ilişki sırasında normalden çok daha fazla çalışıyor olması. Üstelik seksle birlikte başağrısı, stres gibi sorunlar da son buluyor. Kısacası, hem genç ve güzel kalmak hem de sağlığınızı korumak için uzmanlar seksi öneriyor.

Erkek gerçekleri...


Erkekler dış görünüşlerine kadınlardan daha az dikkat eder gibi görünürler; ama gerçek hiç de öyle değil.

Pek konuda erkekler sanıldığının aksi şekilde hareket ediyorlar. Amerika'da yapılan istatistiklere göre derlediğimiz sayısal değerlere şaşıracaksınız...

1. İzlemeyi seviyorlar.
Erkeklerin yüzde 70'i öpüşürken gözlerini açıyor.

2. Hâlâ bekar olanlar var.
25 ve 34 yaşları arasında 5 erkekten 3'ü bekar. Her erkeğin evlenmeden önce ortalama olarak 10 seks partneri oluyor.



3. Kim üstte?
Yaşları 25 ile 45 arasındaki erkeklerin yüzde 45'i kadınların üstte olduğu pozisyondan hoşlanıyor. Yüzde 37'si anal seksi tercih ediyor. Yüzde 17'si ise; misyoner pozisyonunu uyguluyor.

4. Etkilemek için giyiniyorlar.
Yaşları 18 ile 49 arasında değişen erkeklerin yüzde 59'u kız arkadaşlarını etkilemek için giyimine özen gösteriyor. Erkeklerin yüzde 57'si dış görünüşlerini beğeniyor, yüzde 17'si ise; dış görünüşleri hakkında kendi kendilerine "Acaba şişmanlıyor muyum?" diye soruyor.

5. İç çamaşır giyiyorlar mı?
Erkeklerin yüzde 67,5'u külot giyiyor. Yüzde 26,1'i ise; boxer giymeyi tercih ediyor. İçlerine hiçbir şey giymeyenler ise yüzde 6,4.

6. Dudak meraklıları.
Erkeklerin yüzde 83'ü kadınlarda en seksi buldukları yerin dudaklar olduğunu söylüyor.

7. Kadınları seçiyorlar.
Erkeklerin yüzde 83'ü bir kadın başbakana oy vereceğini söylüyor.

8. Erkekler de ağlıyor.
Yaşları 18 ile 35 arasında değişen erkeklerin yüzde 73'ü ağladıktan sonra rahatlıyor.

9. Orgazm taklidi yapıyorlar.
Yaşları 25 ile 45 arasında değişen evli erkeklerin yüzde 17'si orgazm taklidi yapıyor.

10. Ameliyat, neden olmasın?
Erkeklerin yüzde 33'ü eğer bedava olsaydı cinsel organlarını büyütme operasyonu yaptırabileceklerini söylüyor.

11. Araba kullanırken...
Erkeklerin yüzde 69'u kadınlardan daha iyi ve güvenli araba kullandıklarını düşünüyor. Erkeklerin yüzde 23'ü araba kullanırken burunlarını karıştırıyor ve yüzde 71'i kaybolunca kimseye yön sormuyor.

12. Koltuklarını indiriyorlar.
Erkeklerin yarısına yakını arabada sevişirken koltuklarını indiriyor.

13. Kadınlar önce...
Yaşları 25 ile 45 arasında değişen erkeklerin yüzde 63'ü partnerleri orgazm olmazsa, kendilerinin de olmadığını itiraf ediyor.

14. İsterseniz sayabilirsiniz.
Erkekler orgazm olmadan önce 60 ya da 120 kere hareket ediyor.

15. Uzaya yolculuk.
Erkeklerin yüzde 42'si uzaya gitmeyi düşünüyor.

Burun güzelliği ve felsefesi

Burun pek çok işlevi ve anlamı olan bir organdır. Bu yüzden, burnundan rahatsızlığı olan hastaların ameliyat olmadan önce dikkatli bir biçimde incelenmesi gerekir.

Türkiye'de yapılan estetik operasyonlarda burun estetiği ameliyatları ön sıralarda yer alıyor. Bu ameliyatların nasıl yapıldığını muhtemelen pek çoğunuz biliyorsunuzdur veya burun ameliyatı geçirmiş kişilerdeki değişimi ve neticelerinin nasıl olduğunu mutlaka görmüşsünüzdür. Ben bu yazımda burun hakkında bilinmeyen veya algılanamayan diğer önemli hususlara değinmek istiyorum.

Burun insan vücudunun en enteresan organlarından biridir. Çünkü sırtı önde, tepesi aşağıda, kökü yukarıda ve kanatları aşağıdadır. Aldığımız havanın ısınmasını sağlayan, onu tozlardan arındıran ilk duraktır. Kadınlar östrojen hormonlarından dolayı erkeklerden daha iyi koku alırlar. Kadınların ovülasyon (yumurta oluşumu) zamanında, yani östrojen düzeylerinin en yüksek olduğu zamanda koku alma hassasiyeti çok daha artar. İnsanların 4 bin kokuyu ayırt etme kabiliyetleri vardır.



Burnun aynı zamanda ruh dünyasının bir amblemi olduğunu tarihçi filozof Johann Gottfried Seume yazmıştır. Dahlke ise psikosomatikle ilgili el kitabında burnun simgelediklerini şöyle tarif ediyor: "Hükmetmek, gurur, güç, seksüalite."

Bornemann adlı sosyolog 1991'de, bir kitabında burnun erkekte "iktidar" işareti olarak anlaşıldığını, bundan dolayı toplumda burun büyüklüğünün veya küçüklüğünün penis ile orantılı görüldüğünü, burada kastedilenin aslında cinsel arzu ve güçle ilişkisi olduğunu yazdı.

Johan Caspar Laveter adlı sosyolog ve psikolog burnun sadece nefes almak, koku almak gibi işlevleri gören bir organ olmadığını, onun ayrıca cinsel gücü yansıttığını ve bir sembol olduğunu belirtti.

Geçmişe bakıp burnun seksüalite ile ilişkisini göz önüne alacak olursak, onun üzücü kaderine de şahit oluruz. Yüzyıllar önce I. Friedrich tecavüz edenlerin, evlilik dışı ilişki kuranların burnunu kestirmişti.

Hiçbir organ günlük konuşma diline burun kadar girmemiştir

Eğer anlamlı bakılacak olunursa sifilis hastalığının bulaşma şekli (cinsel ilişki) ile bu hastalığa yakalananlardaki burun dokusu lezyonu ve kaybı arasındaki psikodinamiği göz ardı etmek mümkün değildir.

Edmond Rostand komedisinde Cyrano de Bergerac'ı çirkin ve koca burunlu ama iyi yürekli bir figür olarak göstermiştir. Collodi'nin yalan söyledikçe burnu büyüyen Pinokyo masalını ise hepimiz biliriz.

Çirkin görünümlü bir burun edebiyatta ve resim sanatında sıklıkla kullanılan bir motiftir. Hiçbir organ burun kadar günlük konuşmada mecazi olarak kullanılmamıştır: Burnu bir karış havada, burnu büyüdü, burnundan hiç kıl aldırmıyor, hık demiş burnundan düşmüş, burnunu her yere sokuyor, burnunun ucunu görememek...

"Korku ve öfke duygusunun yansıması cinsel organlaradır ve bu organlardaki problem olarak algılanır. Bu yansıma eğer cinsel organlara olmazsa, bu takdirde onun sembolik karakterlerine yönelir, tıpkı burun gibi." Bunu Roth 1959 yılında "The Face-Genital Equvation" adlı kitabında yazmıştır.

Burnun genel anlamından da anlaşıldığı gibi kimi zaman ruhsal şikayetleri olan hastalarda psikolojik bozuklukların yansıması burunda gerçekleşir ve hasta burnunda sorun olduğunu düşünür. Psikozları tedavi edilmemiş veya tanınamamış bir hastaya yapılan burun ameliyatının hasta ve cerrah açısından çok sıkıntı verici problemlere yol açabileceği aşikardır.

Bütün bunları dikkatle göz önüne aldığımızda burnun bir sürü fonksiyonunun ve anlamının olduğunu görüyoruz. Böyle önemli bir organından rahatsızlığı olan hastaları, ameliyat etmeden önce çok daha dikkatle incelememiz gerekiyor.

Başarılı bir burun estetiği ameliyatı sonrasında hasta özgüven kazanır

Burun estetik görünüm bakımından çok dikkat çeken bir organdır. Travmatik veya doğumsal burun şekilsizlikleri hep dikkat çeker ve çoğu zaman kişi çevreden kırıcı, gücendirici veya alaycı davranışlarla karşılaşır. Bundan dolayı da bu psikolojik baskıya sadece çok dengeli karakter ve ruh hali olan kimseler katlanabilir. Bilhassa 25 yaşına kadar olan, sosyal yaşamı henüz tam oturmamış kişilerde burnun şeklini ve formunu değiştirme arzusu sosyal kabullenme açısından çok daha yüksektir. Bu yaş sınırı atlatıldıktan sonra mesleki ve ailevi yaşamın getirdiği güven ve denge kişiyi burun probleminden uzaklaştırır. Bu psikolojik baskı bu aşamadan sonra da hâlâ devam ediyorsa kişi o zaman plastik cerrahi yoluyla çözüm aramayı denemelidir.

Eğer bir burnun düzeltilmesi için ameliyat kararı doğru verildiyse ve ameliyat teknik açıdan kurallara uygun olarak yapıldıysa neticenin getireceği pozitif psikolojik etki bütün estetik ameliyatlar içinde en etkin olanıdır. Başarılı bir burun ameliyatından sonra hastanın kendine güveni gelir ve bunun böyle olmasına da şaşırmamak gerekir. Çünkü burun tam yüzün ortasındadır, görmemek imkansızdır.

Kaynak : Milliyet / DR. SERDAR EREN

SAGLIKLI DIYET

Özel sağlık sorunları nedeniyle tedavi amaçlı bir diyete ihtiyacı olan insanlar hariç olmak üzere, en iyi genel diyet planı basitçe şöyle dile getirilebilir: meyva, sebze ve hububattan gelen karbonhidratlar; ve et, balık, yumurta ve süt ürünleri gibi protein içeren gıdalar dahil olmak üzere çok çeşitli yiyecekler yiyin. Vitaminler ve mineraller hemen hemen yediğimiz gıdaların hepsinde vardır.

- Diyetinizdeki her tür yağ miktarını azaltın. Ortalama olarak günlük kalorinin neredeyse yüzde 40 ını yağlardan aldığımız tahmin edilmektedir. Bir kişinin toplam yağ tüketimini günlük kalori tüketiminin yüzde 30 una indirme hedefi makuldür. Doymuş yağ tüketimi günlük kalorinin yüzde 10 una düşürülmelidir ve kolesterol tüketimi günde 300 ml den az olmalıdır. Birçok insan için, yağ oranı yüksek bir diyet, çeşitli sağlık sorunlarına yol açan şişmanlığa neden olmaktadır. Ailesinde kalp rahatsızlıkları ve yüksek tansiyon bulunan insanlar, yağ oranı yüksek bir diyet uygularlarsa, özellikle risk altında olabilirler. Diyet ve egzersizler arzu edilir bir vücut ağırlığına ulaşın ve onu koruyun. Şişmanlık, şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve koroner kalp hastalığı dahil olmak üzere, birçok hastalığın tedavisini güçleştiren önemli bir etkendir.

- Diyetinizde karmaşık karbonhidrat ve lif miktarını arttırın. Pek çok kişi kalorilerinin çok az bir kısmını karmaşık karbonhidratlardan alma eğilimindedir. Günlük kalorimizin yüzde 50 ilâ 55 ini karbonhidratlardan (meyvalar, sebzeler ve tahıl) alarak, bazı vitaminlerin, minerallerin ve lifin tüketimini arttırırken, yağ tüketimini azaltabiliriz. Günde beş porsiyon ya da daha fazla , meyva ve sebze özel likle yeşil yapraklılar ve san sebzeler ve turunçgiller yemeye çalışın. Günde altı porsiyon ya da daha fazla, ekmek, baklagiller ve tahıllar dahil olmak üzere karmaşık karbonhidratlar yiyin. Liften zengin bir diyet, gıda ların sindirilmesinde ve özümsenmesinde önemli bir rol oynar.

- Uygun miktarlarda protein yiyin. Diyetimiz çoğunlukla, özellikle hayvansal proteinler olmak üzere çok fazla protein içermektedir. Ayrıca aldığınız protein miktarını azaltırsanız, yağ tüketiminizin de düştüğünü farkedebilirsiniz, çünkü alınan yağın büyük kısmı, özellikle kolesterol, hayvani ürünlerde bulunmaktadır. Ama et yemeyi bırakmayın; yalnızca daha az yiyin.

- Sodyum oranı görece düşük gıdaları seçin ve yemeklerinize pişirirken ve masada ektiğiniz tuzun miktarını sınırlayın. Pek çok insan ihtiyacından fazla tuz tüketmektedir. Çoğu insan için, sodyum seviyeleri hiçbir zaman bir sağlık sorununa yolaçmayabilir, ama diyeti nizdeki fazla tuzu düşürmek yine de iyi bir fikirdir. Ailenizde yüksek tansiyon varsa ya da sodyuma duyarlılığınız varsa, diyetinizde tuzu kısıtlamak daha da önemlidir.

- İçki içiyorsanız, alkol tüketiminizi günde bir ya da iki kadehe indirin. Hamileyseniz, hiç içmeyin .

- Kadınlann ve ergenlik çağındaki kızların diyetlerinde daha fazla kalsiyum ve demire ihtiyaç vardır. Kadınların ve genç kızların çoğu sağlıklı büyüme ve kemiklerin ömür boyu bakımı için gerekli olan kalsiyum miktarının yaklaşık yarısını tüketmektedir. Çocuk doğurma yıllarında, birçok kadın ve genç kız sağlığı korumak için gerekli olandan çok daha az demir almaktadır.

- Kendinizin ve çocuklarınızın diyetinin, diş çürümelerinin önlenmesine yardımcı olmak üzere flor içermesine dikkat edin. Florlu su, çocuklarda ve yetişkinlerde diş çürümelerni önemli ölçüde azaltabilir. Suyunuz flörtü değilse, diyetle alınan flor için dişçinize darasın.

- Doktorunuz söylemedikçe ek vitamin ve mineral almayın. Ne kadar fazla o kadar iyi teorisi, vitaminler ve mineraller için mutlaka geçerli değildir. Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu vitaminleri ve mineralleri elde etmenin en iyi yolu, çeşitlilik içeren bir diyettir. Ek vitamin ve mineral almak genellikle zararlı değildir ve diyetiniz bazı açlardan eksikse yararlı olabilir, ama daha fazlası sağlığınıza zarar verebilir.

NOT:Bu kurallar, normal beslenmeyi etkileyen durumlarlar ve hastalıklar nedeniyle özel diyetlere ihtiyaç duyanlar için değil, sağlıklı insanlar içindir.

MEYVE VE SEBZE ILE ZAYIFLAYIN

Mayo Clinic doktorları, geliştirdikleri son diyete uyup günde dört porsiyon sebze, üç porsiyon da meyve yiyen herkesin ideal kilosuna kavuşacağını söylüyor. İdeal kilolarına ulaşmak için çaba harcayan ancak bir türlü başarılı olamayanlar için uzmanlar son geliştirdikleri formülü açıkladı: "Günde en az dört porsiyon sebze, üç porsiyon meyve..." Meyve ve sebzelerin büyük oranda lif ve su içerdiğini vurgulayan Mayo Clinic doktorları ve beslenme uzmanları, klasik kahvaltı anlaşının da değiştirilmesi gerektiğini söyledi.

Günün ilk öğününde yağ, yumurta, reçel yerine yine sebze ve meyve öneren uzmanlar, özetle şu mesajı verdi: "Acıktıkça meyve, sebze yiyin, miktarı önemli değil." Brokoli gibi yeni ve farklı sebzelerin denenmesini de tavsiye eden uzmanlar, salatada marulla sınırlı kalınmamasını, ıspanak, hindiba, pazı, tere, lahana gibi sebzelere de yer verilmesini önerdiler.

Sebze-meyve bağırsak kanserini de önlüyor

Uzmanlar, bağırsak kanseri vakalarının yüzde 75 inin riskli yaşam tarzı ve keyif verici maddelerin aşırı tüketiminden kaynaklandığını belirterek, bu hastalıktan korunmak isteyen herkese çiğ ve taze sebze, meyve öneriyor. Düzenli olarak sebze, meyve tüketen kişilerin, bağırsak kanseri riskini büyük ölçüde düşürdüklerini söyleyen uzmanlar, sadece bu tür gıdaları yemenin yeterli olmadığını hatırlatıp düzenli spor yapılması gerektiğini de hatırlatıyor.

Denemekte fayda var!

Sebzeleri çorbalara katarak tüketin.

Pişirilmiş veya püre yapılmış sebzeleri sos olarak kullanın.

Kahvaltınıza çiğ sebze ve meyveleri dahil edin.

Salatalarınızı mümkün olduğunca zenginleştirin.

Yemek tariflerinize çiğ sebzeleri ekleyin.

Köfte yaparken kıymaya havuç, patates ya da elma ekleyin.

Vücuttaki erojen bölgeler!

Aşk oyunlarının başlangıcında ilk keşfedilen bölgeler, her iki cinste de dudaklar, boynun arkası ve yanlarıyla kulaklar, erkeklerde ayrıca kuyruk sokumudur. İkinci uyarım bölgeleri ise göğüsler, kalçalar, bacak ve ayaklardır. Aşk oyunlarının daha ileri aşamalarında birincil uyarım bölgelerine sıra gelir. Bunlar, erkekte penis ve erbezleri, kadında ise toplu olarak "vulva" denen dış cinsel organlar bölgesidir.
Cinsel birleşmenin ön şartı olan cinsel uyarım veya cinsel coşkulanma kavramını tanımlamak pek kolay değildir. Genellikle birlikte görüldükleri halde ve ilk bakışta birbirlerini çağrıştırmalarına rağmen uyarılma, erkekteki sertleşmeyle kadındaki ıslanma olgularından ayrı bir şeydir.
Uyarılma, duygularla bağlantılı olarak erkek ve kadın vücutlarının cinsel temas için birleşebilir duruma gelmesi sürecidir. Bu süreç içinde vücutta önemli değişiklikler ortaya çıkar.
İşte penisin sertleşmesi ve dölyolunun ıslanması bunlardan en belirgin olanlarıdır. Ama aslında bu değişiklikler, söz konusu sürecin ancak sonucudur. Dolayısıyla cinsel uyarılmada ya da çoşkulanmada temel olan, söz konusu değişikliklerden çok bir sevgiliye beslenen çekilme duygusudur. Bu duygu, daha soyut bir şekilde belirli birini düşünmeden yalnızca o cazibeye ve arzuya kapılarak da yaşanabilir.
Mesela erkekler striptiz izlerken...
Erkek de kadın da doğrudan bir fiziksel temas olmaksızın coşkulanabilirler. Karşı cinsten birinin dahil olduğu erotik bir durum da uyarıcı olabilir. Keza bazı insanların belirli bir melodiyi duyduklarında ya da kokuyu aldıklarında coşkulandıkları bir gerçektir.
Fiziksel temas bulunmadan coşkulanma, yani psikolojik uyarılma, erkeklerde daha yaygındır. Kinsey, bu amaçla incelediği bir grupta erkeklerin yüzde 62'sine karşılık kadınların ancak yüzde 14'ünün striptiz seyrederken coşkulandığını belirlemiştir!
Cinsel ilişkiyi çizgi veya resim olarak görmekle erkeklerin yüzde 77'si cinsel uyarım duydukları halde kadınların yalnızca yüzde 32'si coşkulanmış, hatta çoğu bundan rahatsız olduklarını söylemişlerdir.
Başka insanları cinsel eylem içinde seyretmiş olan erkeklerin çoğu coşkulandıklarını bildirirken, kadınlardan rahatsız olmayanlar bile ancak kayıtsız kaldıklarını belirtmişlerdir.

Bu oranlar, erkeklerin psikolojik uyarımlara olan bağımlılıklarını göstermekten öte, hiç tanımadıkları bir kadına, hatta genel anlamda kadınlara bakarak veya onları düşünerek ya da kişilerin belirsiz olduğu bir cinsel ilişki anını izleyerek ya da kafasında kurarak coşkulandığını göstermektedir. Bu erkek ve kadın cinsellikleri arasındaki farklılığı yansıtmaktan öteye bir anlam taşımaz.
Hangi bölgeler önce uyarılıyor?
Kinsey, kocalarının pornografik resimler biriktirdiğini keşfedince boşanmak için mahkemeye başvuran kadınlardan bahsetmekte ve bu durumları insan cinselliğine ait temel gerçeklerin bilinmemesinin üzücü sonuçlarına örnek olarak vermektedir.
Fiziksel temasa dayanan coşkulanma açısından da kadın ve erkek arasında belirli farklar bulunur. Cinsel uyarım sırasında vücudun bazı noktaları diğerlerine oranla çok daha fazla duyarlılaşır. Bunlara uyarım bölgeleri denir.
Bunların dokunulması veya öpülmesi, belli koşullarda eşleri orgazma götürebilir. Bu kadar olmasa bile, uyarım bölgeleriyle temasın cinsel tepkilerde bir yükselişe yol açtığı kesindir. Aşk oyunlarının başlangıcında ilk keşfedilen bölgeler, her iki cinste de dudaklar, boynun arkası ve yanlarıyla kulaklar, erkeklerde ayrıca kuyruk sokumudur.
İkincil uyarım bölgeleri ise göğüsler, kalçalar, bacak ve ayaklardır. Aşk oyunlarının daha ileri aşamalarında birincil uyarım bölgelerine sıra gelir. Bunlar, erkekte penis, erbezleri ve perine (apışarası), kadında ise toplu olarak "vulva" diye adlandırılan dış cinsel organlar bölgesidir.
Özellikle leğen kemiğinin üzerindeki tüylerle kaplı deri ile dış dudaklar, "vulva"nın çok duyarlı alanlarıdır. Keza makat ve perine için de bu söylenebilir. Ancak kadının cinsel organlarının en duyarlı olanı ve orgazm tepkisinin temel kaynağı, "vulva"nın ön tarafında ve iç dudaklar arasında korunmuş bir şekilde bulunan "klitoris"dir. Klitoris de penis gibi sertleşme yeteneğine sahiptir.

Yumuşak mı yoksa sert mi?
Uyumlu bir cinsel beraberlik açısından eşlerin yalnızca uyarım sağlayan bölgeleri keşfetmeleri yeterli değildir; ne tür uyarılmadan hoşlandıklarını da araştırmalıdırlar.
Pratik içinde taraflar, çeşitli bölgelerin yumuşak mı, yoksa sert mi okşanmasının, öpülmesi mi yoksa incitilmesinin mi daha fazla hoşa gittiğini anlamaya çalışmalıdırlar. Cinsel birleşmenin ön oyunlarında her iki eş için de ilk hedef, ikincil uyarım bölgelerinin uyarılması olur. "Necking", "Petting" gibi aşk oyunları, doğrudan birleşmeye geçmeksizin ikincil uyarım bölgeleri üzerine yoğunlaşarak gerçekleştirilen cinsel temas türleridir.

En çok merak ettiginiz sorular



İnternetin en cesur "yatak odası"nda bu kez sıkça sorduğunuz sorulara yer verdik. Her gün gelen onlarca mail arasından seçtiğimiz bu soruları yanıtlamaya devam edeceğiz.


1. Hamilelik döneminde doğuma kaç ay kalana kadar cinsel ilişkiye girilebilir?
Gebelikte son aya kadar cinsel ilişkide bulunulabilir. Eğer düşük tehdidi gibi risk faktörleri varsa, cinsel ilişkiden uzak durmak gerekir.


2. Vajina kaç cm'dir? Vajina, uzun bir penisin tamamını içine alabilir mi?
Kadınların vajinası ortalama 9 cm'dir. Anormal derecede uzun penislerin tamamını içine alamaz.


3. Seks sonrası bazen vajinada hissedilen korkunç ağrının nedeni penisin büyük olması olabilir mi?
Vajinanın boyu 9 cm olsa da, vajina, çocuk başının içinden geçmesine müsade edebilecek kadar esneyebilir. Bu nedenle büyük penis ağrı nedeni olamaz. Cinsel ilişki sırasında ağrının birçok sebebi vardır. Enfeksiyon (vajinit), rahim ağzındaki herhangi bir lezyon bunun en önemli sebebidir.

4. Seksten önce vajinadan gelen beyaz, sperme benzeyen sıvının nedeni nedir?
Bu muhtemelen vajinite (enfeksiyon) işarettir. Tedavisi için doktora başvurmak gerekebilir.

5. Penis eğriliği bazı pozisyonlarda ilişkiyi zorlaştırır mı?
Penis 40 dereceden fazla eğri ise, bu eğriliği cerrahi olarak tedavi etmek gerekir.

6. Kızlık zarı bozulmadan hamile kalınır mı? Kızlık zarı ne kadar geride olabilir?
Evet, kızlık zarı bozulmadan da hamile kalınabilir. Kızlık zarı vajinanın hemen girişindedir.

7. Ön sevişme hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ön sevişme penisin vajinaya girmesinden önceki cinsel aktiviteleri kapsar. Kadının hassas bölgelerinin uyarılması ön sevişmenin esasını oluşturur. Dudaklar, boyun, meme uçları, cinsel organlar dışında hassas bölgelerdir. Cinsel organda ise klitoris en hassas bölgeyi oluşturur. Penisin vajinaya girmesinden sonra, 2 dakikadan daha az sürede boşalması ise erken boşalma olarak tanımlanır.






En sık görülen seks rüyalari

Rüyalarda ünlülerle sevişmek, o ünlünün temsil ettiği niteliklere kendi hayatınızda da ulaşma arzunuzu gösterir. Bu tarz rüyalar aynı zamanda kendi hayatınızda 'romantik bir çekiciliğe' ihtiyaç duyduğunuzu da ortaya koyar. Eğer Brad Pitt’le jakuzide seks yaptığınızı görüyorsanız, bunun anlamı; Pitt gibi kendinize güven duymak istediğiniz veya daha yaratıcı bir işte çalışmaya ihtiyaç duyduğunuzdur. Ancak gördüğünüz rüya sadece bir fantezi de olabilir.

Açık alanda seks
Rüyanızda kamuya açık alanda seks yaptığınızı gördünüz. Bu sizin ve çevreden geçenlerin tepkilerine göre iki farklı anlam alıyor. Eğer siz kamuya açık alanda seks yapmaktan memnunsanız ve çevreden geçenler de gördüklerinden rahatsız değilse bu, öfkenizi ve cinsel arzularınızı bastırdığınız anlamına geliyor. Ancak kamuya açık alanda seks yapmaktan rahatsızlık duyuyorsanız veya çevreden geçenler de rahatsız oluyorsa bu, suçluluk hissi yaşadığınız ve cinsellik konusunda takıntılarınız olduğu anlamına geliyor. İki durumda da yapmanız gereken, hayatınıza biraz heyecan katmak.

Kankanın sevgilisiyle
Merak etmeyin, rüyanızda en yakın arkadaşınızın sevgilisi ile seks yaptığınızı görmeniz, aldatma arzusu içinde olduğunuzu göstermiyor. Bu, tatmin olmayan ihtiyaçlarınız olduğunu gösteriyor. Bu durumda kendinize şunu sorun: “Rüyamda gördüğüm kişinin yaptığı ama sevgilimin yapmadığı şeyler neler?” Rüyadan alacağınız ipuçlarını ilişkinizi geliştirmek için kullanabilirsiniz. Arkadaşınızı gördüğünüzde suçluluk hissedersiniz, unutmayın ki seks çoğunlukla semboliktir.

Kadın kadına seks
Kadınlar arasında lezbiyen seks rüyaları görmek oldukça sık rastlanan bir durum. Bu, kişinin lezbiyen olduğu anlamına gelmez. Bunun yerine “kadınsı yönlerinizin” okşanmasına ihtiyaç duyduğunuzu gösterir. Bunun için kendinizi şımartmayı öğrenin. Gecelerinizi sizi pohpohlayan kişilerle geçirin. Vücudunuzun ve ruhunuzun verdiği sinyalleri iyi okuyun. Seksi davranmak yerine seksi olun.

Çirkin patronla seks
Kadınların sık sık gördükleri rüyaların arasında çirkin, şişman ve şovenist patronlarıyla seks yapmak da yer alır. Bu patronunuza karşı gizli arzular duyduğunuz anlamına gelmez. İş hayatınızda kendinizi yetersiz hissettiğiniz veya teşvike ihtiyacınız olduğunu gösterir. Rüyanızda, iş yerindeki iktidar ilişkisini tersine çevirmiş olursunuz. Rüyanızda itici bulduğunuz biriyle seks yapmayı görüyor olmanız, aynı zamanda kendi bedeninizi de yeniden forma sokmayı arzuladığınızı gösterir.

En heyecanlı 15 fantezi
1. Öpüşmek
2. Çorap ve jartiyerler
3. Kirli sakal
4. Çikolata
5. Hemşireler
6. Komşunun kızı
7. Aşk
8. Ne kadar iyi seks yaptığını duymak
9. SMS mesajıyla flört
10. Polisler ve itfaiyeciler
11. Ucu gözüken iç çamaşırı
12. Kremşanti
13. Bacakların içi
14. Motosiklet
15. Sutyen askıları

Seks, yatakta güzeldir


Seks, sadece bedenlerin tatmin edildiği bir aktivite değildir. Sevişirken de duygularınızı harekete geçirebilir, aşkla seksi bir arada yaşayabilirsiniz. İlişkide duygusallık yaşanıyorsa zaten vücutlar birbirini doğal olarak arzular. Çiftler genellikle ilişkilerinde nasıl mükemmel seksi yaşayabileceklerini düşünürler. Oysa sadece seks anında aşklarını nasıl yaşayacaklarını düşünseler ya da yaşasalar, seks ilişkileri zaten kendiliğinden mükemmelliğe doğru yol almaya başlayacaktır. Peki seks yaparken aşkı nasıl yaşarsınız.

Seks sohbeti yapın
Yatakta sadece yatıp sohbet etmek sizi cinsel yönten tatmin etmeyebilir ama yatak sohbetlerinde karşınızdakine içinizi daha rahat açma fırsatı bulursunuz. Bu rahatlamanın ardından masum öpücükler ve sarılmalar gelir. Bunlar sizi tatminkar bir cinselliğe taşıyabileceği gibi onun kollarında sıcacık bir uykuya da götürebilir.

Sonra utanmayın
İlişki sırasında seksle ilgili konuşmaların ilişkiyi alevlendireceği söylenir. Ama bu tür konuşmalar daha sonra utanmanıza neden olabilir. Bunun yerine aşk dolu kelimeler seçmeniz ise hem rahatlamanızı hem de daha sonra utanç hissetmemenizi sağlar. Böylece romantizmin doruklarına çıkabilirsiniz.
Hem kendi vücudunuzu hem de karşınızdakinin vücudunu tanımaya çalışın. Vücudunun her noktasına dokunun. Saçlarını okşayın, ellerine masaj yapın. Tabii bu sırada kulağına sevgi sözcükleri fısıldamayı da ihmal etmeyin. Onun vücudunu keşfederken sıra mutlaka erojen noktalara da gelecektir. Bu davranışlar karşınızdakini hem duygusal yönden tatmin eder hem de cinsel isteğini doruklara çıkarır ve böylece mükemmel bir sekse doğru yelken açarsınız.

Hızlı nefes alın
Çoğu kadın bunu atlasa da hızlı hızlı nefes almak iyi seksin kilit noktasıdır. Nefes alışınızı kontrol etmek için egzersizler yapabilirsiniz. Yalnız olduğunuz bir sırada beş altı dakika boyunca yapacağınız bu alıştırma daha sonrası için faydalı olacaktır. Partnerinizle birlikteyken onun kulağına ve boynuna doğru nefes alıp vermeniz etkili olacaktır. Üstelik bir anlamda enerjinizi birbirinize verdiğiniz için hiç yorulmadan devam edebilirsiniz.

14 Şubat 2007 Çarşamba

Sorularla erken bosalma

ISTANBUL - En şiddetli durumunda, ki bu nadir rastlanan bir durumdur, herhangi bir penil uyari olmadan, yalnizca seksüel uyarilari düşünmek dahi ejakulasyonu tetikler. Ancak daha sik olani vajinaya penetrasyon sirasinda ya da hemen vajinaya girer girmez olanidir.

Erken boşalmadaki önemli kriter ejakulasyonun erkegin ve partnerinin isteklerinden önce olmasi ve bunu seksüel ilişkilerinde sikintiya yol açmasidir.

ERKEN BOŞALMA NE SIKLIKTA GÖRÜLÜR?
Erken boşalmanin temel belirtileri olan : Boşalma küçük cinsel uyarilarla ve neredeyse kontrolsüz bir şekilde meydana gelmesi, Cinsel tatminde azalma,Suçluluk, utanç ve hayal kirikligi hissi erkekleri etkileyen en sik görülen seksüel problemdir. Çalişmalar bu problemin erkeklerin %40’inda endişelenmeyi gerektirecek bir boyutta oldugunu göstermektedir.

ALTTA YATAN FAKTÖRLER NELERDIR?
Bazen ilk ilişkiden itibaren ortaya çikabilecegi gibi bazi durumlarda da daha önce problemi olmayan bir kişide daha sonra gelişebilmektedir.
Düzensiz cinsel ilişki, kişinin düzenli boşalamiyor olmasi burada önemli bir faktördür.Ayrica ilişkiye verilen önem ve gerginlik yani performansin çok önemli olarak algilandigi durumlarda da ortaya çiktigi görülmektedir.
Kişinin ilişkiyi algilayiş şekli önemlidir: Ilk cinsel deneyimlerin saglikli olmayan ortamlarda yaşandigi durumlarda kişinin aşiri gergin ve bir performans gösterme geregi içerisinde ilişkiye yaklaştigi durumlarda erken boşlamanin sik görüldügünü görmekteyiz.
Kişinin olaya verdigi deger, önemin fazla olmasi, yani performans anksiyetesinin yogunlugu, düzensiz cinsel ilişki ya da nörojenik hassasiyetin varligi erken boşalmayi yaratmada önemli faktörler olarak görülmektedir.

FIZIKSEL BIR NEDENI DE OLABILIR MI?
Genellikle altta yatan neden psikolojik olsa da nadiren fiziksel bir neden (prostat bezi inflamasyonu veya sinir sistemi fonksiyon bozuklugu gibi) de etken olabilir:
- Sempatik sinir sistemi hasari (örnegin abdominal ameliyat sonrasi)
- Prostat hipertrofisi ve prostatitis
- Üretrit
- Diabetes Mellitus (şeker hastaligi)
- Bölgesel genito-üriner hastalik
- Bölgesel duyu hasari
- Polisitemi
- Polinörit vb. gibi organik faktörler etkili olabilir.

ERKEN BOŞALMA DAHA SIK OLARAK HANGI YAŞLARDA GÖRÜLÜR?
Her yaşta olmakla beraber en çok genç erkeklerde görülür. Erken boşalma erkegin yaşindan çok seksüel deneyiminin yeni olmasindan (yeni bir partner , vb) kaynaklanmaktadir. Ancak yaş ilerledikçe ikincil ereksiyon için gereken sürenin uzamasi, tam ereksiyona ulaşamamadan dolayi başvurular sikça olmaktadir. Ereksiyon tam olamayinca erken boşalma kaçinilmaz olmaktadir. Çogu zaman evliliklerde eşler bu sorunu kabullenmiş görünüyor, oysa evlilik dişi bir ilişkiye girildiginde yeni partner için bu sorun büyük panige yol açabiliyor.

TEDAVISI NEDIR?
Öncelikle erkegin psikolojik yapisini inceleyip psikosomatik bir durum var mi, yoksa uyariyi arttiran özel bir sebep var mi, onu araştiriyoruz. Önemli olan bir uzmana başvurulmasi. Erken boşalma sorunu da olsa erkekler bir uzmana başvurarak bu konuyu anlatmaya çekiniyor.
Kişinin boşalmanin kontrolünü elde etmesi için bazi ev ödevleri verilir. Kişinin kendisinin ve eşiyle beraberken yapacagi birtakim çalişmalardan oluşur. Burada kişinin boşalmanin kontrolünü saglamasi için egzersizler oluşturmaktadir. Ilaç tedavileri de destek olarak verilmekle birlikte ev ödevleriyle kişinin ilaca bagimli olmaksizin kendi başina kontrolü saglamasi amaçlanmaktadir.
Tedavide, kişinin olayi algilayiş biçimi, partnerinin olup olmamasi ve onunla beraber terapiye gelmesi çok önemlidir.
Cinsel tedaviler eger kişinin başka bir kişilik veya ilişki problemi varsa uygun degildir. Öncelikle kişinin diger problemlerinin ele alinmasi ve tedavisi gerekir.Çünkü bu problemler cinsel tedavide engel oluştururlar.Örnegin: kişinin depresyonu ya da partner problemi , boşanma döneminde cinsel tedaviden önce depresyonunun ve ilişki problemlerinin düzenlenmesi gerekmektedir.

EGZERSIZLER
Tedavide egzersizler kişinin kendi başina yapacagi çalişmalar ve partneriyle yapacagi çalişmalar şeklinde düzenlenmektedir.
Erken boşalmada boşalma refleksif hale gelmeden kişinin bunu hissetmesi ve durdurmasi hedeflenir. Çok erken boşalan kişide, bu noktada herhangi bir egzersiz (sikma, germe, çift yönlü germe) uygun degildir.
En sik olarak sikiştirma / sikma tedavisi de kullanilmaktadir. Cinsel ilişki sirasinda veya öncesinde eger erkek erken boşalma olacagini hissederse cinsel ilişkiye ara verir ve kendisi veya eşi penisi baş ve işaret parmaklari ile kavrayarak sikar; ve penisin uç kisminin hemen gerisine yaklaşik 20 saniye süresince hafif bir basinç uygular, daha sonra cinsel ilişkiye baştan başlanir. Bu yöntem gerektigi kadar siklikla uygulanabilir. Basit bir egitim şekli de ilişki halinde veya mastürbasyon yaparken: penisinizi sizin yada partnerinizin uyarmasi fakat boşalmadan hemen önce bu uyariyi durdurmasi, 30-60 sn. uyariyi durdurduktan sonra tekrar uyarmasi ve boşalmadan az önce durdurmasi şeklinde bir siklusu 5-6 kere tekrarladiktan sonra ancak boşalmaya izin vermektir.
Burada unutulmamasi gereken husus, hasta ve partnerinin verilen ödevleri algilayabilecek düzeyde olmasi ve öncelikle diger tetkiklerinin tamamlanmiş olarak bu terapilere başlanmasinin önemidir.

TEDAVIDE DIĞER YÖNTEMLER:
Düzenli bir cinsel yaşam ve sürekli bir partner öneriyoruz. Ayrica Ilaç tedavisi - dopamine antagonistleri - antidepresanlar - anksiyolitikler - Anestezik etkili losyon/kremler de davraniş terapiye ek olarak önerebiliyoruz. Ayrica yoga meditasyondan da fayda görüldügünü belirten çalişmalar mevcuttur.
Davraniş tedavisinin başari orani %60-90 arasindadir. Ancak, eşlerin birbiri ile uyumunun iyi olmasi gerekir ve tedavi edildikten sonra da erken boşalma tekrarlayabilir.

ERKEN BOŞALMANIN ETKILERI NELERDIR?
Bir çok erkek zaman zaman erken boşalma problemi yaşamakta ve sonradan kendileri bu sorunu çözmektedirler. Tedavi gerektiren durumlarda ise oldukça başarili sonuçlar elde edilebilmektedir
Kalici “erken boşalma” hem erkegin hem partnerinin seksüel fonksiyonlari üzerine zararli etkileri vardir. Çogu erkek ilk ilişkilerinde erken boşalma egilimindedir. Erkegin cinsel deneyimlerinin sayisi arttikça ve sevişmenin yapilabildigi uygun ortamlar dogdukça daha güvenli olur ve erkek kendini tutmayi ögrenir. Çogu erkek bu problemin üstesinden gelir ama bazilari bir uzmanin görüşüne ihtiyaç duyar.
Kaynak: www.ntvmsnbc.com

Kadınların sırları

Kadinlarin seks için önce kalbini ve beynini kazanmak ardindan takdir, ilgi, sevgi ve sefkati üzerlerinden eksik etmemek gerekiyor

PSIKOLOG Barbara De Angelis'e göre erkekler stresle bas etmek ve gerilimden kurtulmak için seks yapiyorlar. Kadinlarinsa seks yapmalari için gerilimden ve stresten uzaklasmalari sart. Durum böyle olunca kadinlarin cinsel hayatta istedikleri aslinda normal hayatlarinda sakli.


DE ANGELIS , kadinlarin cinsel hayatlariyla ilgili bilinmesi gerekenleri 4 maddede topluyor ve kadinin seksüel sirlarini ortaya çikariyor:

1- Kadinlar önce beyin ve kalplerinden uyarilirlar.

2- Kadinlarin seks arzusu duymalari için, kendilerini rahatlamis ve tüm problemlerden arinmis hissetmeleri gerekir. Bu çok önemlidir.

3- Kadinlar tahrik edilmekten çok hoslanirlar.

4- Kadinlar seks konusunda aceleye getirilmekten nefret ederler.

Erkeklere öneriler

Psikolog De Angelis, iyi bir seks hayati için erkeklerin atmasi gereken üç küçük adimi da söyle özetliyor:

SEVGI VE SEFKAT: Onun kalbini takdir, ilgi ve sefkatle doldurun yeter. Önce sevdiginiz kadini, sevginize muhtaç kilin. O zaman, sizinle seks yapmaya muhtaç kaldigini göreceksiniz.

YATAK DISI ILISKI: Sevismek için yataga girmeyi beklemeyin. Unutmayin, bir kadinin yataktaki arzusunun miktarini belirleyen onunla yatak disindaki iliskinizde olup biten her seydir.

ÖN SEVISME: Usta bir duygusal ön sevismeci olun. Onu rahatlatmak için ne yapabileceginizi sorun. Onu neyin seksi ve feminen hissettirdigini bulun. Mum mu, iç çamasiri mi, içi köpüklü bir banyo mu, masaj yaglari mi?

Öpüşün, uzun yaşayın

AMERIKA'DA yapilan bir arastirmaya göre, öpüsürken salgilanan bazi hormonlar, uzun bir yasam sagliyor. Çok öpüsen, çok yasiyor...

* GÜZELLIK IÇIN

Aktif öpüsme sirasinda yüzün 34 kasi harekete geçiyor. Ayrica damak, dil ve kafatasinin hareketli alt kismi da jimnastik yapmis oluyor. Bu jimnastik sonrasi ödülünüz çok büyük. Kaslarin hareketi dolayisiyla cildiniz gerginlesiyor ve parlak kaliyor.

* MUTLULUK VERIYOR

Öpüsürken kan dolasimi hizlaniyor ve nabiz artiyor. Salgilanan adrenalin ve endorfin hormonuyla mutlu olunuyor. Öpüsme sirasinda bulutlarin üstünde uçmak bu iste!

* UZUN SÜRE ETKILI

Arastirma sonuçlarina göre, düzenli olarak öpüsenler, bes yil daha uzun yasiyor. Çünkü öpüsme sirasindaki kimyasal reaksiyonlar bagisiklik sisteminizi güçlendiriyor.

* SELAM VERME

Sadece sevgililer birbirlerini öpmüyor, arkadaslar selamlasmak için birbirlerini öpüyorlar. Bizim toplumumuzda yanaktan iki kez öpmek yaygindir. Fransizlarsa birbirlerinin yanaklarindan üç kere öpüyor. Öpmeye de her zaman sol yanaktan baslarlar.

* HAYATI KORUYOR

Evden çikarken sevgilinizi öperek onun hayatini kurtardiginizi biliyor muydunuz? Ayni arastirma evden çikarken esleri tarafindan öpülen erkeklerin daha sakin araba kullandiklarini ortaya koymus. Bu da, kaza oranini düsüyormus. Herhalde ayni sey kadinlar için de geçerlidir!

Sevgilinizi çıldırtmanın denenmiş ve garantili otuz beş yolu...

1. Orgazm sigarasi'ni orgazm olduktan sonra degil, olurken için...

2. Bütün kadinlar klitorislerinin uyarilmasindan hoslanirlar ve asil olarak bu yolla orgazma ulasirlar. Sevgilinizin klitorisini önce yumusak, sonra hararetli bir biçimde uyarin. "Klitorisine dikkat et sevgilim", "Klitorisini zararli dis etkenlerden koru", "Sevgilim klitorisine dikkat et yoksa olacaklara karismam" gibi... bu klitoral uyarilar onu çildirtacaktir.

3. "Sevismenin telefonla bölünmesi" klisesinde bir devrim yapin. Tam sevismenin en heyecanli yerinde "Ben bir telefon edeyim, öyle devam edelim" deyin.

4. Yatakta kulagina açik saçik sözler söylemeniz onu çok tahrik edecek ve içindeki sehveti uyandiracaktir... Dudaklarinizi kulagina yapistirin ve belden asagi konusun, yakinlarina küfür edin. Kesinlikle çildiracaktir.

5. Uzun bir ön sevisme iyidir. Kulak memelerini birer saat öptükten sonra, yarimsar saat de gögüslerini öpün. Katlanmakta israr ediyorsa, tek tek her parmagini dudaklarinizin arasina alin ve en az onar dakikadan önce birakmayin... Kesinlikle çildiracaktir... Çildirmadiysa, ayni islemi ayak parmaklarina inip tekrarlayin.

6. Vücuduna sarap döküp için, yaninda kuru yemisi ihmal etmeyin... Sicak sarap olursa daha da iyi.

7. Erken bosalma, karsilikli tatminin bas düsmanidir. Klasik yöntemi uygulayin. Biliyorsunuz, sevisirken zihninizden matematik hesaplari yaparak, politika ya da futbolu düsünerek konsantrasyonunuzu baska bir yöne çekebilir, böylece bosalmanizi geciktirebilirsiniz... Eger bunlar yeterli olmuyorsa yöntemi biraz gelistirin. Mesela düsünmekle kalmayin, ona da bu konularda sorular sorun, tartismaya çalisin. "Pardon bölüyorum ama, yeni dünya düzeninde global bir sicak savas olasiligi sence de azaldi mi gerçekten"...

8. Sevismeden önce soyunurken, takma dislerinizi de çikartin

9. Birlikteliginizin ikinci yilinda, bilmem kaç yüzüncü sevismenizde, ona "Aman tanrim, sen bakire degilsin" deyin. Olay çikartir, ayrilmakla tehdit edin.

10. Prezervatif sevismede heyecani azaltir. Bu yüzden en iyisi "disari bosalma" yöntemini uygulayin. Tam bosalacakken balkona ya da kapinin önüne çikin, orada bosalin...

11. Sevismeden önce erojen bölgelerini bir keçeli kalemle isaretleyin ve "Yanlis anlama, sana çok zevk vermek istiyorum da o bakimdan yani" deyin.

12. Size "Bu gece olmaz, basim agriyor" deyince, "Sakincasi yok, ben zaten ayak fetisistiyim" deyin.

13. Size sirti dönük biçimde emekleme pozisyonunda sevisirken, ellerinizle gözlerini kapatin ve "Bil bakalim ben kimim?" diye sorun.

14. Onun kollarindayken kendinizi dünyanin en mutlu insani gibi hissettiginizi söyleyin. "Gerçekten, senin kollarinda AIDS sorunumu bile unutuyorum" deyin.

15. Karsisinda yavas yavas dans ederek soyunmaniz onu heyecanlandiracaktir. Burada düzeyi biraz hizlandirin, yenilikler getirin. Cd çalara "Singing In the Rain"i koyun, bastan sona bütün kareografilere sadik kalarak, hiçbir dansi atlamadan, dans edin ve ancak en sonda tümüyle soyunuk kalin...

16. Daha ilk bulusmaniza, elinizde bir kutu vazelinle gidin...

17. Temizlik ve bakim önemlidir... Sevismeden önce ona tahrik edici bir sesle, "Hadi sen soyun, ben banyoya gidip hemen geliyorum" deyin. Sonra banyo yapin, manikür ve pedikür yapin, cilt maskesi uygulayin, eger gerek var gibi görünüyorsa epilasyon yaptirin. Sevgilinizin kollarina tertemiz ve bakimli dönün. Bu onu çildirtmaya yetecektir.

18. Karsilikli mastürbasyon yapmak çok heyecanlandirici bir deneyimdir. Hiç beklemedigi anlarda, mesela o film seyrederken, kitap okurken, yemek yerken, telefonla konusurken karsisinda mastürbasyon yapmaya baslayin...

19. "Sevisirken yanlis kisinin ismini söyleme" faciasinda çigir açin. Ona eski sevgilisinin ismiyle seslenin.

20. Birlikte eve dönerken kolunu oksayin ve "Böylece eve gittigimizde ön sevismeyle vakit kaybetmemize gerek kalmayacak" deyin...

21. Bazen asiriliklar cinsel yasama müthis bir heyecan katabilir... Essinize, onu bir baskasiyla sevisirken görmenin hosunuza gidecegini söyleyin. Gerekli organizasyonu yapin... Sonra ikisini de bacaklarindan vurun.

22. Sevisirken konusmak, birbirine özel sözler söylemek çiftlerin daha fazla zevk almasini saglar... Sevismenin en heyecanli yerinde gözlerinin içine derin derin bakin ve ona "Siz bizim çekoslavakyalilastirabildiklerimizden misiniz, çekoslavakyalilastiramadiklarimizdan misiniz?" demesini isteyin...

23. Seks oyuncaklari iliskinize renk katacaktir... Ona bir vibratör hediye edin ama ondan çok siz kullanin.

24. O orgazm olurken kahkahalarla gülün. "Haa ha haa, suna bak, çok komik. Ne biçim bagiriyorsun yaa... çok iyi yaa..." gibi bir seyler söyleyin.

25. Sevistikten sonra, eger siz bosaldiginiz halde o orgazm olamadiysa, "Bir sifir, yine ben kazandim. Gel bir de tavlada boyunun ölçüsünü alayim" deyin. Kesinlikle çildiracaktir.

26. Diyelim ki onu aldattiniz ve sonra da baristiniz... Bu konuda hassas davranin, gururunu oksayin. Mesela sevisirken, "Yok canim, ben bir aptalmisim gerekten. Ama iyi ki sana dönmüsüm, o hayatta böyle sevisemezdi" deyin...

27. Ona "Nasildim?" diye sorun. Nezaketten "çok iyiydin, müthistin" gibi bir yanit verirse, "Evet haklisin, sen söyleyince benim de dikkatimi çekti" deyin.

28. Onu egzotik deneyimlere sürükleyerek kendi içindeki gizleri kesfetmesini saglayin... Mesela bir "Tao'cu Seks" kitabi alin ve "Eveeeeet, birinci sayfadan basliyoruz. Simdi sag bacagini boynunun arkasina at, sol bacagini da kalçalarinin arasina kivir. Hadi ama acele et, daha seksen iki tane pozisyon var, bu gece hepsini denemeden vallahi seni birakmam" deyin.

29. Açik sözlü davranin. Iliskinizin aksayan yönlerini ancak böyle düzeltebilirsiniz. Sözgelisi ona, "çok kabasin, insan hiç degilse orgazm taklidi yapar" demekten çekinmeyin.

30. Kural tanimayan bir erkek, kadinlar için çok tahrik edicidir. Sevisirken kulagina sunlari fisildayin: "Bu gün 3 kez kirmizi isikta geçtim, ha ha haa. Vergi beyannamesini hala yatirmadim. Buraya gelirken alkollü araç kullandim"...

31. Ona en çok neden hoslandiginizi açikça söylemeniz çok tahrik edici olacaktir: "Sevgilim, benimle sevismeye tenezzül etmen gerçekten çok hosuma gidiyor"...

32. Sevisirken kendinizi izlemek sehveti iyice arttirir. Tam yataginizin karsisina büyük bir ayna koyun. Sevisirken sik sik aynaya dönüp saçinizi düzeltin, makyaj tazeleyin, yüzünüzü inceleyin...

33. Videoya bir porno film kaset takin ve seyrederken, "Adamlar ne biçim sevisiyor yaa! Biz daha nerdeeee..." deyin.

34. Risk duygusu cinsel heyecani arttirir. Sevismenin en heyecanli yerinde telefonla hisse senedi alim-satim islemi yapin.

35. Komik erkekler her zaman seksidir. Sevisirken ona sunu söyleyin: "Alti laz rus ruleti oynamis altisi da ölmüs..."

10 Şubat 2007 Cumartesi

Okşama El ile uyarma

Cinsellikte asıl olan sevgi ve saygıya dayanan, sınırları her zaman değişip genişleyebilen bir ilişkiyi düşünmek gereklidir. Cinselliği, cinsel ilişki olarak görmek çok yanlış olur. Vücudumuzun yüzeyinde mm2 de bile binlerce dokunmaya ve basınca hassas algılayıcı yapılar (reseptorler) vardır. Sahip olduğumuz sinir sistemi vücudumuza yapılan dokunmanın bütün özelliklerini beynin ilgili bölümlerine taşıyacak şekilde oluşturulmuştur. Sevgi ile yapılan bir dokunuş, kişiyi cinsellik açısından uyarır, hoşlanmasına neden olur. Bu dokunuşların özelleşmesi, vücudun cinsellik açısından daha duyarlı bölgelerine kaydırılması ve sevgiyle sürdürülmesi orgazm yaşanmasını sağlayacak kadar güçlü beyinde duygular yaratır.

Cinsel organların belirli bölgeleri aşırı duyarlı alanlardır. Eşlerin bu bölgelere dokunmaları, eşlerine büyük zevk verecektir. Ülkemizde cinsel eğitim olgusu çok yeni bir kavram olması nedeniyle ve kültürel yapımız gereğince bu tür dokunmalardan kaçınılmaktadır. Kadınlarda, erkeklerde cinsellik olarak sadece cinsel birleşmeyi düşündüklerinden cinsel yaşamları renksiz ve tatminden yoksun olarak geçmektedir.

Eşlerin cinsel ilişkilerinden orgazm yaşamaları için ön sevişme adı altında eşlerin birbirlerini uyardıkları dönemin zenginleştirilmesi önerilmektedir. Cinsel etki sağlayan uyarılar, sadece kadında klitoristen, erkekte de penis başından üretilmemektedir. Kadında özellikle kulak arkası, kulak kepçesi, boyun, göğüsler, göğüs uçları, anüs bölgesi, bacakların üst iç bölgeleri çok uyarıcıdır. Erkeklerde de özellikle meme uçları, bacakların üst iç kısımları, yumurtalıkların bulunduğu torba (skrotum) çok uyarı çıkaran merkezlerdir.

Cinsellik sırasında bütün bu uyarı merkezlerinin uyarılması cinselliğe büyük bir renk ve zevk katacaktır. Orgazm oluşmasında en büyük uyarıları oluşturan merkezler olan kadında klitoris, erkekte penis başı çevresi alanlar, cinsel ilişki sırasındada elle veya dille de uyarılarak uyarının büyümesi sağlanabilir. Yada yarım kalmış bir uyarı tamamlanarak eşinde orgazm yaşaması başlanabilir.

Cinsel ilişki sırasında eşlerin aynı anda orgazm olmaları ideal bir durum olsa da sık yaşanmaz. Erkeğin erken boşaldığı bir durumda eşi aşırı derecede uyarılmış ancak orgazm yaşıyamamış olarak, istenmeyen bir durumda kalabilir. Böyle bir anda eşinin elle klitorisi uyarması ve bunu diğer hassas noktaları da eli ve dili ile uyarması eşinin yarım kalan orgazmı yaşamasını sağlar. Böyle bir yaklaşım hiç şüphesiz eşler arasında paylaşım ve sevginin büyümesine de neden olur. Bu örneği kadın içinde verebiliriz. eğer kadın, eşinden erken orgazma ulaşırsa ya sessiz kalıp eşinin boşalmasını bekleyecektir, yada eşini el ile uyararak orgazma ulaştıracaktır. Toplumumuzda kadın genelde sessiz kalmakta ve acıda çekse eşinin boşalmasını beklemektedir. Bunun alternatifi kadının eşinin cinsel organını ve cinsel uyarı çıkartan bölgelerini elleri ve dili ile uyarması ile zenginlik katmasıdır.

Bir toplumda yada bir ailede bu tür davranışların gelişmesi zaman ve bilgi gerektirmektedir. Eşlerin bir birlerini sevmelerini ve eşimi nasıl daha mutlu edebilirim? sorularının daha sık sorulmasını gerektirmektedir. Kültürel olarak bu cinsellik konusunda oluşmuş bir çok tabular yavaş yavaş kaybolmaktadır.

Oral seks yapmak, yaptırmak...

İşte asıl utangaçlık yaratan durumlardan biri... Eğer partnerinizin size oral seks yapmasından hoşlanmıyorsanız, aslında çok şey kaçırdığınız ortada! Bu konudaki utangaçlığınızı ortadan kaldırmak için seksten önce ılık bir duş alın. İlişki sırasında partneriniz kendiliğinden "aşağı" doğru iniyorsa, itiraz etmeden kendinizi rahat bırakın...
Ona oral seks yapmaya gelince... Yazık ki tüm erkekler kendilerine oral seks yapılmasını severler. Eğer onun ısrarlarına utangaç "hayır"larla yanıt veriyorsanız, bir de zifiri karanlıkta bunu yapmayı deneyin... Biraz da alkollü olursanız, daha keyifli olabilir.

SIK SORULAN SORULAR !!

Prezervatif ağızla takılabilir mi?
Bunu yapabilmek için biraz deneyimden başka bir şeye ihtiyacınız yok!
Acemiler için işte öneriler: Sprem öldürücü içermeyen bir prezervatif seçmelisiniz. Çünkü sprem öldürücü maddelerin tadı kötü gelebilir. Kayganlaştırıcı kremler içeren veya çeşitli tadları olanları seçebilirsiniz. Prezervatifi baş tarafı içerde kalacak şekilde dişlerinizin arasına alın. Çok sıkı tutmamaya özen gösterin. Yoksa dişleriniz onu patlatabilir. Partnerizin cinsel organına yerleştirdikten sonra prezervatifi dudaklarınıza yuvarlayın ve takın. Dudaklarınız yerine dilinizi de kullanabilirsiniz.

Daha geleneksel takılanlar için elle takma yöntemini hatırlatmakta fayda var. Paketi yavaşça açınki prezervatif zarar görmesin. Prezervatifin başındaki havayı sıkarak dışarı atın ve prezervatifi takarak yuvarlamaya başlayın. İçindeki spermleri akıtmaması için ilişki biter bitmez prezervatifi çıkartın.

Vajina kokusu sevilmediği zaman ne yapılabilir?
Her kadının vajinası hafif asitli bir koku salgılar, bu son derece normaldir. Bu kokunun erkekler için baş döndürücü ve uyarıcı olduğunu ekleyelim. Tabii bu bölgenin hijyeni çok
önemli. Vajinanızı her gün, isterseniz seksten önce de yıkayın. Kokusuz bir sabun kullanmanız yeterli, böylece doğal kokunuz kaybolmaz. Çünkü uzmanlar çeşitli kokulu sabunlardan ve kozmetik ürünlerden uzak durmanızı tavsiye ediyor. Çünkü bu ürünler bu bölgede yaşayan bakterilerin doğal dengesini bozup rahatsızlıklara yol açabilir.

Öpüşmekle AIDS kapılır mı?
Ara sıra bununla ilgili bazı söylentiler çıkmasına rağmen, HIV virüsünün öpüşmekle hiçbir şekilde insandan insana geçmeyeceği tesbit edildi. Tükürükte virüs bulunabilir, ancak konstrasyonu o kadar düşüktür ki, risk taşımaktan uzak kalır.

Virüsün en çok bulunduğu sıvılar kan, sperm ve vajinal akıntıdır. HIV'den korunmanın en iyi yolu prezervatif kullanmaktır. Bazı uzmanlar oral seks sırasında bile prezervatif önerir. Bunun nedeni de şudur: Ağızda ufak yara ve çizikler varsa, virüs taşıyan spermin oraya girmesiyle birlikte enfeksiyon kapılabilir.

Seksle iLgili Uydurmalar

Seks, özellikle kapalı toplumlarda birçok kişi tarafından konuşulması ayıp sayılmış ve bu durum aşılamayan tabuların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Birçoğumuz yarım yamalak bilgilerle cinselliği yaşarken, kimimiz de doğru bildiklerimizin aslında birer uydurma olduğunu yıllar sonra öğrendik. İşte size seksle ilgili doğru sandığımız yanlışlar;

Önceden tanıdığım insanla birlikte olursam prezervatif kullanmama gerek kalmaz

Her ne kadar artık televizyonlardan, gazete ve dergilerden sorunsuz ve güvenli seksle ilgili bilgiler edinmek mümkün olsa da prezervatif kullanımı hala ortak bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Birçoğumuz tanığımız ve bildiğimiz insanların güvenli seks için ideal kişi olduklarını düşünüyoruz. Ancak bu yaklışım birçok sorunu da bereberinde getiriyor. Öyle ki bir insanın temiz görünmesi ve güzel kokması onun çeşitli viruslerin taşıyıcı olmadığı anlamına gelmez. Sadece bir insanın dış görünüşüne bakarak daha önceki seks deneyimleri hakkında fikir edinemezsiniz. Bu nedenle güvenli seks için perezervatif kullanmaktan vazgeçmeyin.

Eğer partnerim ilişki sırasında geri çekilirse hamile kalmam

Bu düşünce ve inanış günümüzde ne yazık ki istenmeyen hamileliklerin birinci nedeni olarak karşımıza çıkıyor. Birçok güvenilir yöntem varkan bu riskli yöntemi seçmek yine seksle ilgili öğrenmemiz gereken çok şeyin olduğunun kanıtı gibi aslında. Unuttuğumuz bir nokta da spermlerin aslında çok inatçı oldukları. Geri çekme yöntemi, temas sonunda hemen gerçekleşmezse, bir kısım sperm içeri dökülebilir ve bu sebeple gebelik oluşabilir. Böyle bir riskle karşı karşıya kalmamak için daha güvenilir yöntemleri seçmeliyiz.

Eğer orgazm olmuyorsam iyi seks de yapmış sayılmam

İşte size birçok insan tarafından doğru kabul edilen bir seks uydurması daha. Ancak unutulan bir nokta var ki o da iyi bir seks birçok şekilde olabilir. Bir öpücük, dokunuş ve okşama da heycanlı ve güzel bir seksin yaratıcıları olabilir. Özensiz, acele ve sırf tatmin olmak için yapılan seksle orgazm olmak iyi bir seks anlamına gelmez. İyi bir seks illaki yatağın bir kenarında yaratılan bir ıslaklık hiç değildir. Bu konudaki en üzücü gerçek ise seksin orgazm olmak için yapılması gereken baskı olarak algılanması. Seksten zevk almak için dünyayı sarsan bir orgazm yaşamanıza gerek yok.

Erkeğin penisinin boyu çok önemlidir

İnsanların fiziksel özellikleri birbirinden farklıdır. Bir erkeğin penisinin küçük olması onun yetersiz olduğu anlamına gelmez. Ve hatta o kişinin değişik seks taktikleri olması onu kadınların gözünde ilah yapabilir. Bu arada birçok kadın büyük penisin ilişki sırasında acı verdiği konusunda da hem fikirler.

Erkekler seks için her zaman hazırdır

Erkeklerin sahip oldukları testeron hormonu onların seks yaşantılarının gidişatını belirleyen temel faktördür. Teorilere göre bir erkekle kadının sekse olan düşkünlüklerinin çok farklı olması tamamen sahip oldukları hormanlara bağlıdır. Ayrıca seks fiziksel olduğu kadar beyinde de var olan bir olgudur. Kafa olarak buna hazır olmayan bir erkek sekse hazır değil demektir.


Hergün masturbasyon yapmak seks bağımlısı olmanın işaretidir

Araştırmalara göre erkeklerin yüzde 90'ı ve kadınların da yüzde 75'i masturbasyon yapıyor. Hergün masturbasyon yapmak aşırı sayılabilir ancak bu durum bağımlılıktan çok bir asabiyetin ya da düş kırıklığının işareti olabilir. İnsanlar birbirinden farklı seks dürtülerine sahiptirler. Ve bazı insanlar kendilerini hergün rahatlatma ihtiyacı duyabilirler. Üstelik bunu istedikleri kadar uzun süre devam ettirebilirler.

Cinsellik ve Orgazm

Kadınlarda orgazm olamama

Kadınlarda sık rastlanan bir durum ve sebepleri. Peki çözüm var mı?

Bu konuda yapılan kısıtlı sayıda çalışma, direkt klitoral uyarı olmadan orgazm olabilen kadınların oranının ancak %30 olduğunu göstermektedir. Bu nedenle kadınlarda orgazm olamama durumunu öncelikle "hiç orgazm olamama" ve "cinsel ilişkide orgazm olamama" şeklinde ayırmak gerekir.

Orgazm olamayan bir kadın, ilişki esnasında kendini orgazm takliti yapmak zorunda hissedebilir. Bunu yapmasının nedeni eşine onun "yetersiz" olduğu duygusunu yaşatmamak ve öte yandan da yine eşinde kendisinin "yetersiz olduğunu" kanısını uyandırmayı engellemektir. Bu tür bir uygulama, problemin daha da karmaşık hale gelmesine neden olur, zira orgazm olamayan bir kadın için eşinin yapacağı etkili bazı değişiklikler söz konusuyken, böyle bir durumda bunlar gündeme gelmez ve erkek "herşeyin normal gittiğini" düşünmeye devam ederek bir değişiklik yapma gereği duymaz.

Kadının orgazm olabilmesi için ilişkide ne tür değişiklikler yapılabilir?

Öncelikle şunun vurgulanması gerekir. İlişkide aynı anda orgazm olunması diye bir gereklilik yoktur. Esas olan
fizyolojik ve anatomik gerçekler nedeniyle kadının ya eşiyle beraber ya da eşinden önce orgazm olmasıdır. Erkek orgazm olduğu andan itibaren refrakter periyod adı verdiğimiz döneme girer. Bu dönemde ereksiyon etkinliğini kaybetmeye başlar ve erkeğin yeni bir ilişkiye fizyolojik ve ruhsal olarak hazır olması belli bir süre gerektirir. Bu süre erkekten erkeğe değişmekle beraber birkaç dakikadan birkaç saate kadar uzayabilir. Arka arkaya bulunulan ilişki sayısı arttıkça refrakter periyodun süresi de uzar. Bu erkeklerin bir gerçeğidir. Kadınlarda ise bu refrakter periyod ya çok kısadır ya da yoktur. Kadınlar arka arkaya defalarca orgazm olabilirler ve hatta aynı ilişki içerisinde bile çok sayıda orgazm yaşayabilir.

Buradan çıkan sonuç, erkeğin kadının orgazm olabilmesi için gerekli koşulları sağlamak için çaba göstermesi gerektiğidir.

Kadının orgazmı yaşayabilmesi için çiftlere düşen görevler:

-Erkeğin kendisinin orgazma ulaşmak için geçen süreyi mümkün olduğunca uzatması: Erkekler çok kısa sürelerde orgazm olabilirlerken kadınlar için orgazm olabilme süresi çok daha uzundur. Bu süre bir yandan kadının ilişkiye ruhsal ve fiziksel olarak ne kadar hazır olduğuyla, öte yandan ilişkide kadının duyarlı bölgelerinin ne kadar uyarıldığıyla ilgilidir.

-Çoğu kadında orgazm için direkt klitoris uyarısı gerekir. Her kadının anatomik yapısı farklı olduğundan çiftlerin, kadının klitoral olarak en iyi uyarılabildiği ilişki pozisyonunu seçmeleri gerekir. Klitorisin en iyi uyarıldığı ve çiftin yüzyüze bakması nedeniyle emosyonel özellikleri en güçlü pozisyon erkeğin üstte olduğu, en az uyarıldığı ve yüzyüze bakılmaması nedeniyle duygusal temasın en az olduğu pozisyon ise kadının arkasını döndüğü ve erkeğin arkada olduğu pozisyondur. Ancak bu her kadın için geçerli olmayabilir. Bu yüzden kadın eşine en çok hangi pozisyonda uyarıldığını hissettirmeli ya da direkt söylemelidir.

-"Önsevişme döneminin" uzun tutulması: Kadınlar için "önsevişme dönemi" çok önemlidir. Kadınların ilişkiye hazır olmaları erkeklerdeki kadar kolay değildir. Yeterince hazır olunmadan ilişkiye başlandığında genital bölgenin gevşemesi ve kayganlaşması yetersiz olduğundan ilişki kadın için tatsız bir deneyime dönüşebilmekte ve doğal olarak böyle bir ilişkide orgazm söz konusu bile olmamaktadır. Kadın hazır olduğu mesajını eşine verebilmeli, erkek de bu mesajı alabilmelidir.

Burada unutulmaması gereken diğer bir önemli nokta ise önsevişme döneminin gereğinden fazla uzun tutulmasının da hem erkeğin hem de kadının orgazm olma süresini ve orgazm şiddetini olumsuz etkilediğidir.

-Erojen bölgeler adı verilen bölgelerin kadın orgazmına katkısı ihmal edilmemelidir: Erojen bölgeler adını verdiğimiz bölgeler kadından kadına değişmekle beraber sıklıkla memeuçları, kulak arkaları, bacakların iç yüzleri kadının en erojen bölgeleridir. Kadın, eşine önsevişme dönemi boyunca ve tüm ilişki boyunca erojen bölgelerinin dokunulmasından hoşlandığı mesajını verebilmeli, erkek de bu konuda duyarlı
olmalıdır. Erojen bölgelerin uyarılmasının kadının ilişkiye daha hazır olmasının sağlanması yanında orgazm olmasını kolaylaştırıcı özellikleri olduğu unutulmamalıdır.

-Bir kadın her ilişkide vajinal yoldan orgazm olamayabilir. Bazı kadınlar vajinal yoldan hiç orgazm olamazken, bazıları bazı ilişkilerde olurlar, diğerlerinde olamazlar. Vajinal orgazm öğrenilmesi gereken bir orgazm türüdür ve bir kadının defalarca ilişkide bulunmadan vajinal yoldan orgazm olabilmesi beklenmemelidir. Vajinal orgazm olunamadığında ilişkinin herhangi bir zamanında kadının direkt klitoris uyarısıyla orgazm olmasına imkan tanınabilir. Bu o kadar da anormal bir durum değildir.

-"Penis boyu nevrozu (takıntısı)" terkedilmelidir. Vajinanın üst 2/3'lük bölümü embriyolojik gelişim açısından alt 1/3'lük bölümünden çok daha farklı bir bölgeden gelişmektedir. Bu nedenle bu iki bölgenin fizyolojik ve anatomik özellikleri birbirinden oldukça farklıdır. En bariz farklılık sinir liflerinin dağılımındadır. Alt 1/3'lük kısım zengin bir sinir ağına sahipken, üst 2/3'lük kısımda sinir lifleri nispeten daha azdır. Bu nedenle alt 1/3'lük kısım dokunma, ağrı gibi duyaranlara çok daha hassastır. Her zaman belirttiğim gibi penis uzunluğunun kadının "tatmin olmasıyla" hiçbir ilişkisi olamayacağının da göstergelerinden biridir bu. Penis zengin sinir lifleri içeriği nedeniyle en çok vajinanın alt 1/3'lük kımını uyarmaktadır.

Bazı okuyucular "erkeklerin de erojen bölgeleri yok mu, erkekler bu kadar mekanik varlıklar mı," gibi bir düşünceye kapılabilirler. Ancak konumuz ilişkiden alınan zevkin nitelikleri değil, kadının orgazm olamaması olduğundan bu konuya odaklandırıyorum ve bu nedenle de kadının yapısal özelliklerinin orgazm olmasına etkilerini erkeklerle arasındaki farkı vurgulayarak açıklamaya çalıştım.

Yukarıdaki önlemlerle orgazm olamama problemi giderilemediğinde yapılması gereken bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanına başvurmak ve genel bir jinekolojik muayeneden geçmektir. Her ne kadar kadında orgazm olamama nadiren jinekolojik bir nedene bağlı olsa da, kural olarak ilk başvuru jinekolog olmalıdır.

SAHTE ORGAZM

İtalyan seks uzmanı Maurizio Bossi, kadınların yüzde 40\'ının \"sık sık\" ya da \"her zaman\" orgazm numarası yaparak eşini kandırdığını ortaya çıkardı ve sahte orgazmın nasıl tespit edileceğini açıkladı.

Araştırmasında, seks sırasındaki 5 bin kadını inceleyen Bossi, \"gerçek\" orgazmı sahtesinden ayırt etmenin mümkün olduğunu söyledi. Bossi, gerçek orgazmda görülen ve hiçbir kadın tarafından taklit edilemeyen bu uyarı sinyallerini şöyle sıraladı:

* Seks esnasında kadın, yüzü, göbeği, göğüs ve ayakları erkek tarafından görülebilecek şekilde yatış pozisyonu almalı.

* Orgazmdan kısa bir süre önce burnu hafiften sulanmaya başlar.

* Sonra göğüs uçları sertleşmeye başlar.

* Orgazmdan hemen önce, boğazı kuruduğu için yutkunma gereksinimi duyar.

* Göğüsleri arasındaki deri hafif kızarır.

* Nihayetinde de göz bebekleri büyür.

* En önemlisi, orgazm esnasında, kadının ayakları da oynar. Özellikle başparmağı dik duruma geçer...

ZİNCİRLEME ORGAZM

\"Bir kere yetmez\" diyenlerin sayısı giderek artıyor. Elbette ki, bunu sağlamanın bazı yolları var; ilk şartı da uyum. Kimi kadına göre, en mükemmel orgazm ilkidir. Bir başkası, asıl yoğun hazzı sonrakilerde bulabilir. Kimisi de, zincirleme orgazmın her halkasının birbirinden farklı olduğunu söyler.

Zircirleme orgazm bir hayli karmaşık bir konudur. Çünkü erkek ve kadın arasında ciddi fizyolojik farklılıklar bulunur. Erkek genelde çabuk uyarılmakta ve orgazm olduktan sonra da en azından bir süre için cinsel ilgisini yitirmektedir. Oysa kadın, daha yavaş uyarılmasına ve orgazma daha uzun bir süreçten geçerek ulaşmasına karşın, birbiri ardına birkaç kez orgazm olabilme potansiyeline sahiptir.

Bilimsel kanıtlar

Bu olgunun mekanizması henüz tam olarak açıklanmasa da, hiç olmazsa varlığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Çünkü kadınlarda orgazm sırasında gerçekleşen fizyolojik değişiklikleri kaydeden laboratuar cihazları, bazı kadınların belirli durumlarda bu değişimleri kısa aralıklarla tekrar tekrar gösterebildiğini belgelemektedir.

Herkeste aynı yetenek var ama...

Yani kadınlar zincirleme orgazm olgusu biyolojik bir gerçektir. Hatta kimi uzmanlar aslında bütün kadınların zincirleme orngazm yeteneğine sahip olduğunu, fakat cinselliğe olumsuz bakan kültürümüzün verdiği tutuklukla çoğu kadının bu şans hiç kullanmadığını iddia etmektedir. Bu iddianın geçerliliği tartışılabilir. Ama, bazı kadınların masturbasyon veya cinsel ilişki sırasında tekrar tekrar doruğa ulaşabildiği artık kesinleşmiştir.

Farklı görüşler

Bu orgazmların yoğunluğuysa, kadın kadına değişiklik gösterir. Kimi kadınlar ardı ardına kaç kez orgazm olurlarsa olsunlar, her zaman ilişkinin en iyisi olduğu görüşündedir. Kimilerindeyse tam tersine ilk orgazm bir hayli sönük geçmekte ve asıl yoğun hazzı daha sonrakiler sağlamaktadır. Öte yandan kadınların bir kısmı da zincirleme orgazmın her halkasının çok farklı olduğu, klitoral orgazm, G-noktası orgazmı ve penisin vajina içindeki hareketlerinden doğan orgazm arasında bir karşılaştırma yapmanın tamamen anlamsız olacağı kanısındadır.

En çok masturbasyonlar

Seks araştırma laboratuarlarında sürdürülen deneyler genellikle en uzun zincirleme orgazmların masturbasyon sırasında gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Hatta, vibratörle mastürbasyon yapan kimi kadınlar, kısa bir süre içinde 10-15 kez doruğa ulaşabilmektedir. Genelde bu orgazmlar bir iki dakikalık aralarla gerçekleşir. Fakat az sayıda kadın, bir orgazmdan diğerine hemen hiç ara vermeksizin geçebilmektedir. Çok küçük bir azınlıktaysa; zincirleme orgazm hiç kesintisiz orgazm dalgaları halinde yükselip ancak kadının bitkin düşmesiyle sona ermektedir.

Uç uca eklemek...

Zincirleme orgazm konusunda yaygın uygulamalardan biri, masturbasyonla cinsel ilişkiyi uç uca eklemektir. Yani, önce kadın kendi kendine ya da sevgilisinin yardımıyla mastürbasyon yaparak birkaç kez doruğa ulaşır, sonra da cinsel ilişki partneriyle birlikte bir kez daha boşalır.

Çabaların karşlığı

Zincirleme orgazm için bu kadar çaba harcamaya değer mi? Bu konuda kararı sadece kadın verebilir elbette. Fakat kimi erkekler sevgililerine daha çok haz verebilmenin her türlü çabaya değeceği görüşünde. Gene de, bir kısım erkekle tıpkı kendileri gibi tek bir kez ama yoğun bir şekilde boşalan bir kadınla sevişmeyi tercih etmekte ve zincirleme orgazmı sevişmeyi bir gösteri haline getiren bir tür başarı testi gibi algılanmaktadır. Öte yandan bazı erkekler de kadının zincirleme boşalmasını kendi erkeklik güçlerinin bir kanıtı gibi görüp gurur duyma eğilimindendir. Tabii, bu pek haklı bir gurur sayılmaz, çünkü böyle bir kadın büyük ihtimalle mastürbasyonla da zincirleme orgazma ulaşabilecektir. Yani erkeğin \"sihirli anahtarı\"na pek de muhtaç değildir. Gene de, çoğu erkek cinselliği başarı göstergesi olarak gördüğü müddetçe, zincirleme boşalabilen kadınların rağbette olacağını tahmin edebiliriz.

Doğu teknikleri

Aslında zincirleme orgazm yalnızca kadınlara mahsus bir şey değildir. Erkekler de üst üstte orgazma ulaşabilir. Erkeğin boşalmasıyla orgazmın aynı şey olmadığı çok eskiden beri bilenen bir şeydir. Nitekim, genç erkeklere boşalmadan doruğa ulaşma yöntemlerini anlatan eski tantra metinleri bile vardır. Bu yöntemlerle erkeğin bir gün içinde birkaç kez, hem de isterse üst üstte orgazma ulaşması ve hiç boşalmaması ya da boşalmayı en son birleşmeye kadar geciktirmesi mümkündür. Fakat böyle bir disiplinle yetiştirilemeyen ve \"kuru\" orgazmın varlığından bile bi haber olan Batılı erkekler için bu tür tecrübeler pek söz konusu olamaz.

Erkeğin gücü, 25 yaşına kadar dorukta...

Gene de, pek çok erkek aşağı yukarı 25 yaşına kadar ardı ardına birkaç kez bildiğimiz anlamda orgazm olma potansiyeline sahiptir. Fakat erkek yaşlandıkça, her orgazmın arkasından \"kendisini toparlaması\" için gereken süre de uzar. Yani orta yaşlarda bir erkeğin kısa aralıklarla tekrar tekrar boşalması pek mümkün değildir. Kısacası, zincirleme orgazm hemen hemen yalnızca genç erkeklerin işidir. Fakat uygun bir ortamda ve yeterli uyarılma düzeyiyle, orta yaşlı bir erkek de pekala fazla orgazm yaşayabilir.

Bir kere yeter

Bizim kültürümüzde erkekler kendileri için zincirleme orgazmı öğrenmeye pek ihtiyaç duymazlar. Özellikle de boşalmayı içermeyen\"kuru\" orgazm onların gözünde hiç bir anlam ifade etmez. Çünkü çoğu erkek için cinsel birleşme \"duhül ve boşalma\"dan ibarettir ve bu kadarı onları tatmin etmeye, \"erkekliklerini kanıtlamaya\" yeter. Öte yandan, partnerlerinin zincirleme boşalmasını sağlamak, kendi cinsel güçlerini bir kat daha vurguluması açısından cazip gelebilir.

Önemli olan kontrol

Genellikle cinsel gücün gençlerin tekelinde olduğu düşünülür. Oysa orta yaşlı hatta daha ileri yaşlardaki erkeklerin de tekniklerini geliştirerek partnerlerine daha çok haz vermeleri mümkündür. Gerçekten de, öyle çiftler vardır ki, ilk zamanlarda erkeğin çabuk boşalması veya özel çaba harcamaya gerek görmemesi yüzünden tek orgazmla yetinmek zorunda kalan kadın, yıllar geçip erkek boşalmasını kontrol etmeyi öğrenince zincirleme orgazma ulaşmaya başlar. Kadının kırk yılda bir zincirleme orgazma ulaştığı, erkeğinse kendisi için de böyle bir ihtimal bulunduğunu aklına bile getirmediği çiftlere bu konu bir hayli gereksiz görünebilir. Gene de, biraz çabayla zincirleme orgazmı öğrenebileceğinizi unutmayırn. Böyle bir deneyim size cazip geliyor, hatta yalnızca merak ediyor bile olsanız, orgazm yoğunlaştırma yöntemleri size çok şey kazandıracaktır.

KADIN CİNSEL ORGANLARI

A- DIŞ CİNSEL ORGANLAR

Dgenital.jpg (15863 bytes)a- PERİNE denilen makat ile vajen arasında kalan kısım

b- küçük dudakların iç kısmı,burada ilişkide kayganlık sağlayacak sıvıyı hazırlayan bezlerin ağzı bulunmaktadır

c- İdrar deliğini çevreleyen doku

d- Vajina girişini oluşturan küçük dudaklar arasındaki boşluk

e- Büyük dudaklar

f- Klitorisin üstünü örten doku g- KLİTORİS (Bızır)

h- Klitoristen gelen ve küçük dudakların kenarınıoluşturan doku

i- Küçük dudaklar j- İdrar deliği k- vajen (döl yolu)

l- KIZLIK ZARI (Hymen) m- makat

(Kaiser)

Büyük dudaklar, sağlı ve sollu altları yağ dokusu ile dolu uzunlamasına iki deri çıkıntısıdır. Genç kızlarda ve doğum yapmamış kadınlarda iç yüzleri birbirine değmekte ve klitorisi, küçük dudakları ve vajen girişini örtmektedirler. Dış yüzeyleri kıllıdır. İç yüzeyleri kılsız, yağ ve ter bezlerinden zengin bir yapıya sahiptir.

Küçük dudaklar, büyük dudakların arasında iki ince deri kıvrımı halinde uzanırlar. Öne doğru ikiye ayrılır, orta çizgide birleşerek üstte klitorisi bir kılıf gibi örterler. İç yüzlerinde; vajen girişindeki ıslaklığı sağlayan, Bartholini denilen bezlerdeki salgının akış noktası bulunmaktadır. Bu bezlerin ağzı çok kolay mikrop kapabilmekte ve abse oluşturabilmektedir.

Klitoris, küçük dudakların oluşturduğu kukuleta içerisinde ufak, erektil (cinsel uyarı ile şişip içi kan dolan) bir organdır. Yapısı sünger gibi olup, cinsel uyarıda içi kanla dolarak şişer ve daha hassas bir hale gelir.

Hymen (kızlık zarı), adet görünceye kadar vajeni ve iç cinsel organları dışarıdan gelebilecek mikrop ve diğer etkenlerden korumak için vardır. Vajen girişinden 1-2 cm. içeridedir. Genelde ilk ilişkiden sonra yırtılır. Yapısı, mukoza dediğimiz ağız içi yapısında benzemektedir. Yapısı, kadından kadına değişebilmektedir. Nadiren, bazı hanımlarımızda doğuştan olmayabilir. Bazı tipleri ise ilk ilişkide yırtılamayacak bir yapıya sahiptir. Bunlar ancak doğumda yırtılır. Halk arasında buna esnek kızlık zarı denilir. Yırtılmış bir kızlık zarı hiç bir zaman iyileşmez,ama tamiri (dikilmesi ) yani tekrar ilkişkide kanayacak hale getirilmesi mümkündür.

Kadındaki ve erkekteki organlar aynı kaynaktan köken alırlar. Mesela klitoris ve penis başı, küçük dudaklarla penis üstünü örten doku büyük dudaklarla testis torbasının üstündeki deri birbirlerinin karşılığıdır.

B-İÇ CİNSEL ORGANLAR

Uterus.jpg (139033 bytes)A- Vajen (Döl Yolu)

B- Vajenin içini saran adele tabakası

C-Rahim Ağzı (serviks)

D- Rahim (Uterus)

E- Endometrium (adet kanamasında yenilenerek atılan doku-işte burası dökülüyor ve adet kanı dediğimiz şeyi oluşturuyor )

F- Tüpün ağzındaki saçak doku

G-Tüp

H-Yumurtalık (ovaryum) I- Yumurta

Vajen (Döl Yolu) ; İlişkide penisin(erkeklik organı) girdiği yerdir.Adeleden oluşan bir yapısı vardır.Adele tabakası dairesel bir şekilde(şekilde B) vajeni sarar.Uzunluğu yaklaşık 7-8 santimetredir.Bir erkeklik organının boyunun (11-18 cm arası normali)bu boydan uzun olduğunu düşünürsek hemen aklımıza penisin geri kalanı nereye giriyor sorusu gelebilir.Vajen çok esnek bir yapıya sahiptir genişleyebildiği gibi boyunada uzayabilme kabiliyetine sahiptir,ayrıca rahim ağzının arkasında kalan kısımda ilişki sırasında kullanılır.Vajina normalde hafif ıslak bir dokudur.Cinsel uyarı sırasında vajina duvarlarından kayganlaştırıcı sıvılar salgılanır,böylece penisin vajene girişi kolaylaşır.Gene cinsel uyaryla beraber vajina duvarları kanla dolup şişer ve sanki çocukların kollarına takılan şişme can simidi gibi penisi sarmaya hazırlanır.Çok kilolu bebek doğumlarından veya fazla doğum sayısından sonra vajendeki adeleler gevşeyebilir ve vajen bollaşabilir,böyle oluncada eşler arasında cinsel problemler çıkabilir,ama basit ve ufak bir opersayonla bu düzeltilebilir.

Rahim ağzı (serviks) ; Çok hassas bir yapıya sahip olup,kısa sürede yara oluşabilir,bir çok bayanın hayatı boyunca iki-üç kez karşılaştığı rahim ağzı yarası burada oluşmaktadır.Hissiz bir dokuya sahip olduğu için bu yara yakma -dondurma işlemi sırasında acı hissedilmez.kadın vücudundaki kanserleşmeye en müsait yerlerden biri olduğundan her kadın altı ayda bir Pap Smear testi denilen tanı amaçlı testi yaptırmalıdır.

Rahim (Uterus) ; Armut biçimli,önden arkaya yası,kalın duvarlı,içi boş bir organdır.Yaklaşık 50 gr ağırlığında ve bir bayan yumruğu büyüklüğünde veya daha ufaktır.Gebelik bu organın içinde yerleşir ve burada büyür.

Endometrium ; Döllenmiş yumurtanın gelip yapıştığı ve beslenmesini sağlamada aracı olan dokudur.Eğer gebelik oluşmassa her ay dışarı atılarak yerine yenisi yapılırki biz bunun dışarı atılmasına adet kanaması - mensturasyon diyoruz.üstteki tabaka atılırken alttan yeni tabaka oluşmaya başlamıştır bile.Ve adet dönemi dediğimiz dönemin sonuna doğru gebelik yoksa yapısı bozulur ,çalamaya başlar ve rahimin kasılma hareketi ile ( bu hareket adet sancısı dediğimiz ağrıyı oluşturur ) dökülür.Kadının üretken çağı boyunca her ay bu hareket tekrarlanır.

Tüpler ; Erkeğin boşalması ile vajene atılan sperm rahim ağzından içeri girer ve bu tüpler vasıtası ile yumurtaya ulaşır.Ve yumurtayı dölledikten sonra döllenmiş yumurtada bu tüpler vasıtası ile rahim içine taşınarak oraya yerleşir.Çok ince ve hassas bir yapısı vardır,uzun süren iltabi olaylar bu tüplerde tıkanma meydana getirerek gebe kalmaya mani olabilir.10-20 santimetre boyundadırlar,rahmin sağında ve solunda iki adet bulunurlar,içlerine titreyici tüycükler bulunur ve bunların hareketi ile döllenmiş yumurta taşınır.Uçlarında şaçaklı dokuları döllenmiş yumurtanın tüpten içeri alınması içindir.Tüp bağlanması denilen doğum kontrol yöntemide bu hatta bir yerin kesilip bağlanması ile gerçekleştirilir ,böylece sperm yumurtaya ulaşamaz.

Yumurtalıklar ; rahmin her iki yanında yer alan iki adet ceviz büyüklüğünde bir organdır.İki görevi vardır:birincisi spermin döllemesi için gerekli olan yumurtayı üretir.İkinci görevi ise kadınlık hormonlarını üretmektir.

Seksin Bilinmeyenleri

Cinsellik hakkında bugüne kadar çok şey okudunuz, çok şey duydunuz ve sayısız birliktelik yaşadınız. Kısacası seks konusunda her şeyi biliyorsunuz, değil mi? Hayır, belki de bilmiyorsunuz çünkü bu konuda bazı sorular hala kafa karıştırıyor ve cinsel eğitimin bir ömür boyu sürdüğünü bize kanıtlıyor. İşte seksin en zorlu zorularına alternatif cevaplar.

Bir erkeğin penisi maksimum ölçüsüne ne zaman ulaşır?
Genellikle 17 yaşında. Ayrıca bu yaşta seks gücü, enerjisi ve isteği de zirvededir. Ancak yine de erkeklerin kadınları sekste en iyi tatmin ettikleri yaşlar 26-32 arası. Erkeklerin seks güçleri 17 yaşında olduğundan daha azdır ama bu konudaki tecrübe ve bilgileri daha fazladır.

Klitoris ve penisin dokusu aynı mıdır?
Evet. Anne karnındaki gelişmelerinin ilk 4 haftasında, bütün cinsel organlar ceninin jenital bölgesindeki küçük bir kabarıklık halindedir. Ancak bundan sonra gelişirler ve kadın ya da erkeke cinsel organı şeklini alır. Dolayısıyla klitoris aslında penisin küçük bir modelidir ve onunla aynı duyarlı dokuya sahiptir.

Kadının tatmin olması için penisin uzunluğu mu yoksa kalınlığı mı daha önemli?
Kesinlikle kalınlığı. Vajina girişi, zevk almayı sağlayan sinir uçlarıyla kaplıdır ve penis ne kadar kalın olursa bu bölgede o kadar çok uyarım olur. Orgazm sırasında kasılan kaslar da vajina girişinde ve çok duyarlıdır. Kısacası penis çok uzun olmasa da kalınlığı çok önemlidir.

Seks kalbi nasıl etkiler?
Sevişmek kan basıncını yükseltir ve kalp atışlarını normalin iki katı hıza çıkarır. Yani seks, spor yapmak, yürümek, koşmak gibidir. Düzenli olarak spor yapmak kalbi nasıl güçlendiriyorsa seks de aynı şekilde güçlendirir. Ancak ileri yaşlarda kalp, bu kadar hareketi kaldıramayabilir.

Sağlıklı bir insan, sevişirken kalp krizi geçirebilir mi?
Evet, ama bunun riski milyonda bir.

Mastürbasyon yapan bir insanın daha sonra kendini suçlu hissetmesi normal midir?
Evet. Araştırmalar, kendilerini tatmin edenlerin yarısının sonradan suçluluk hissine kapıldıklarını ortaya koyuyor. Oysa uzmanlar mastürbasyon yapmanın çok sağlıklı bir insan davranışı olduğu konusunda hemfikirler. Bu şekilde bir başkasıyla sevişmenin de öğrenildiği ve kişinin cinsiyeti ne olursa olsun bedenini tanıması ve sevmesi gerektiği ileri sürülüyor. Ayrıca mastürbasyon yapan kadınların yapmayanlara göre orgazm olmaya daha yatkın oldukları da söyleniyor.

Erkekler boşaldıkları zaman niçin bazen çok, bazen az meni gelir?
Öncelikle rahatlayın, bunun aldıkları zevkle hiçbir ilgisi yok. Yani sevişmeden çok fazla zevk alan bir erkek çok az boşalabilir. Bu tamamen, en son boşaldığı anın üzerinden geçiş zamanla ilgilidir. Aradan ne kadar çok zaman geçmişse patlama da o kadar büyük olur.

SEKS İÇİN EN İYİ SAAT...

Önce bir sinema, sonra mum ışığında bir yemek, ardından dans, sonra... Hayır sonrası sandığınız gibi değil. Gerçi tüm romantik öğeler gece üzerine kurulmuştur ama kronobiyolojiye göre vücudun da bir saati var. Seks için en uygun saat akşam değil, sabah 08.00. Spor yapmak için en uygun saat ise sabah değil, öğleden sonra 16.00 suları.

Herşeyin bir vakti var.... Gün 24 saat ve insanların vücut ve ruh durumları 24 kez değişiyor. Doktorlar, biyologlar ve farmakologlar bu olağanüstü duruma kronobiyoloji adını veriyor. Vücut ritmine göre hangi eylemin hangi saat uygun olacağını şöyle sıralıyorlar;

07.00 Kortizon salgılamasıyla organizma uyanır. Ancak vücut hâlâ zayıftır, bu nedenle spor yapmaktan kaçının.
08.00 Seks için en iyi zamandır, çünkü bezler fazla miktarda hormon salgılarlar.
10.00 Organizma şimdi faaliyete hazır. İnsan yaratıcı ve dinamik olur.
11.00 Vücudumuz tam formundadır.
13.00 Vücut formdan bir hayli düşmüştür. Verimlilik gün ortalamasının yüzde 20 altındadır.
15.00 Enerjimiz geri gelmiştir, belleğimiz tam formundadır. Ama bu enerji sabahkinden azdır.
16.00 Spor için en uygun saat. Tansiyon ve dolaşım çok iyi durumdadır.
17.00 Organların faaliyeti üst düzeydedir. Böbrekler ve mesane çok çalışır. Tırnakların ve saçın en çabuk uzadığı zamandır.
19.00 Tansiyon ve nabız tembelleşir. Tansiyon düşürücü ilaçlar tehlikeli olabilir.
21.00 Sindirim organlarının günlük görevi sona ermiştir. Yenen her şey midede sabaha kadar hazmedilmeden kalır.
23.00 Tam dinlenme saatidir. Metabolizmanın faaliyeti giderek azalır.
01.00 Verimliliğimiz en alt düzeyde. Bu saatte çalışanlar hata yapar, dikkat son derece azalır.
03.00 Bedensel ve ruhsal olarak karanlık bir safhadır. Bu saatte intihar edenlerin sayısı fazlalaşır.
05.00 Hormon salgılaması giderek yükselir, kaybolan enerji geri gelir. Vücut, yeni bir gün için hazırlanır.

* Kadinlarda G noktasi gerçekten var mi?

Hayir... 1950 yilinda Alman bir jinekolog, kadinlarda vajina duvarinin önünde yer alan ve en erojen bölge olarak tanimladigi G noktasinin varligindan bahsetti. Ancak, kendisinden sonra, detayli olarak yapilan arastirmalarda, doktorlar vajinanin her bölgesinin ayni hassasiyette oldugu ve G noktasinin olmadigi görüsünde birlestiler.

* Regl sirasinda hamile kalinir mi?

Hayir... Ancak regl döneminizin sonlarinda, korunmadan cinsel iliskiye girdiyseniz, rahim artik yumurta üretmeye baslamis oldugundan hamile kalabilme ihtimaliniz artiyor. Çünkü spermler ortalama yedi gün canli kalabiliyorlar.

* Dogum kontrol hapi almayi bir kez unutunca hamile kalma riski dogar mi?

Evet... Projesteron (Dogum kontrol) hapini almayi unuttugunuz andan itibaren üç saat geçmisse, artik hamileligie karsi korunmasizsiniz.

* Anal seks tehlikeli midir?

Hayir... Ama normal ilskiye göre iltihaplanma riskiniz çok daha fazladir. Anüs, vajinaya oranla sürtünmeye karsi fazla dayanikli degildir. Buradaki kan damarlari daha hassas ve kolayca tahris olabilir. Eger ilski sirasinda korunmuyorsaniz kanamaya basladigi taktirde, cinsel yolla bulasan hastaliklarin ortaya çikma riski de artar.

* Sperm neler içerir?

Sperm protein, seker, vitamin ve mineral açisindan zengindir.

* Oral seks cinsel iliskiden daha mi güvenli?

Hayir... Oral seks esnasinda birtakim enfeksiyonlar kapilabilir. Oral seks yapan kisnini dis etlerinin kanamasi ya da iltihapli olmasi durumunda HIV virüsü, deri iltihaplari ve bel soguklugunun ortaya çikma riski çok fazla.

* Erkekler iliski sirasinda birden fazla orgazm yasayabilirler mi?

Hayir... Bir erkek orgazm olduktan sonra psikolojisi geregi bosalmak istegi duyar. Buna karsin kadinlar birden fazla orgazm yasayabilirler.

* Penisin en hassas yeri neresidir?

Penisin bas kisminda zevk almasini saglayan yüzlerce sinir bulunur. Hatta bazi erkeklerde bu bölge o kadar hassastir ki tahrik edilmeye ihtiyaç duymadan cinsel iliskiye hazir hale gelir.

* Vajinal orgazm var midir?

Hayir... Kadin, gögüs, dudak, omuz gibi sayisiz yerden tahrik olabilir ama hangi bölgesinden uyarilirsa uyarilsin yasadigi orgazm farkli degildir.

* Erkekler prezervatif ile sevistiklerinde, korunmasiz sevismelerine oranla daha fazla zevk alabilirler mi?

Hayir... Geçmise oranla artik bugün çok farkli prezervatifler üretildiginden, birçok kisi ultra hassas prezervatifleri tercih ediyor. Hatta bazi erkekler, penisleri asiri hassas oldugu için korunmadan cinsel iliskiye girmiyor. Ayrica prezervatifin erkegin cinsel bosalmasini önledigi de yapilan arastirmalarda ortaya çikan sonuçlardan biri.

* Bir erkek tarçin yedigi takdirde spermi de tarçin tadini alabilir mi?

Evet. Güçlü aromaya sahip besinler spermin tadini etkileyebilirler ama diger yiyecekler sperme süt gibi bir tat katar.

* Erkek ve kadinin seksüel açidan en aktif olduklari dönem hangi yaslardadir?

Erkek 18-20 yas arasinda cinsel hayatinin dorugundadir. Ama bazi genç erkekler bu çaglarda erken bosalma sorunuyla karsilasabilirler. Buna karsin kadin, 30'lu yaslarinda seksüel yönden en verimli çaglarini yasar.

* Partnerlerden birinin digerini baglamak istenmesi, onun dominant taraf olmak istedigini mi gösterir?

Hayir... Bu teoriyi dogrulayan bir kanit yok. Bu sizin bir kontrol delisi oldugunuzu da göstermez. Sadece fantazi dünyanizin farkli oldugunu gösterir.

* Iktidarsizlik sehvet eksikliginden mi kaynaklanir?

Hayir... Tam tersine çogu zaman iktsdarsizlik asiri istekten kaynaklanir. Erkekler kendini o kadar çok baski altinda hisseder ki sonuç olarak ereksiyon olmayi basaramaz. Sarhos olmak, stres, sigara içmek ya da uyusturucu kullanimi da iktidarsizlik nedeni.

* Kadinlar regl döneminde kendilerini cinsel yönden isteksiz hissederler mi?

Arastirmalara göre kadinlar regl döneminden birkaç gün önce cinsel arzularinda bir artis yasiyorlar. Adet dönemi içindeki hormonal degisimler ise bazen isteksizlik yaratabiliyor.

Bunları Biliyormusunuz?

Yapılan araştırmalar, dünyada ilginç seks istatistiklerini ortaya çıkardı. İşte, her gün 200 milyon cinsel birleşmenin yaşandığı dünyamızdan ilginç bulgular

  • Her yıl 11 bin seks kazası oluyor.
  • Her gün dünyada en az 200 mil-yon cinsel birleşme yaşanıyor.
  • Kadınların yüzde 30'u dolunay zamanında seks yaparken daha aktif oluyor
  • Sperm 10 santimetre mesafedeki dölleyeceği yumurtaya 2.5 saniyede ulaşıyor.
  • Erkeklerin dörtte üçü cinsel birleşmeden 2 dakika sonra orgazm oluyor.
  • Hadım erkekler, cinsel yaşamı sınırsızca yaşayanlara kıyasla 13 yıl daha fazla yaşıyor.
  • Kadınların yüzde 12'sinin sperme karşı alerjisi bulunuyor.
  • Amerikan Koku ve Tad Alma Derneği'ne göre kadınlar en çok kabak, muz kabuğu ve salatalık kokusunda baştan çıkıyor.
  • Hemcinslerine göre daha fazla österojene sahip olan sarışınların anne olma şansı daha yüksek.
  • Seks daha fazla sakal çıkmasına yol açıyor.
  • Her yıl 250-1000 kişi (kadın-erkek) mastürbasyon yaparken ölüyor.

Template Design | Elque 2007